
DigitalTalks İlkbahar17‘nin ikinci haftasını 18 Nisan Salı akşamı geride bıraktık.
İlk oturumumuzda Thoughts & Talks Kurucusu Ozan Tatar’ın moderasyonunda Tribal Worldwide İstanbul Ajans Başkanı & Yaratıcı Yönetmeni Arda Erdik ve Dentsu Aegis Network Türkiye Dijital Grup Başkanı Zafer Özçelik’in katıldığı “Pazarlama ve İletişim Dünyası Dijitalleşme ile Nasıl Evriliyor?” başlıklı bir sohbet gerçekleştirdik.
Bu keyifli sohbetten kimi bölümleri sizlerle paylaşmak istiyoruz:
Pazarlama ve İletişim Dünyası Dijitalleşme ile Nasıl Evriliyor?
Arda Erdik:
-Değişimle birlikte kendimize yeni nesil reklam ajansı diyoruz.
-Dijitalleşmeyle birlikte reklam ajanslarının işi çok zorlaştı. Uyum sağlayanlar ve sağlayamayanlar oldu.
-Yeni nesil internetin içinde doğuyor ve bizden çok farklılar.
-Dijital değişim her şeyi çok zorlaştırdı. Marka ajans ilişkisi iyi olduğu zaman çok daha iyi işler ortaya çıkıyor.
Zafer Özçelik:
-Şimdi selfieler gündemde eskiden de insanların self portreleri vardı ve seviliyordu… İnsan motivasyonları değişmiyor aslında. İnsanların motivasyonlarına, özlerine bakıp teknolojiyi onun üzerine koymak gerekiyor.
-Her şey tabii ki daha hızlı olmak zorunda, beklemek günümüzde tahammül edilen bir şey değil. İnsanların istekleri değiştikçe medya kullanım şekli de bu yönde değişti.
-Araştırmalara göre, Türkiye’de 16-64 yaşları arası toplam dijital medya kullanımı günde 6 buçuk 7 saat arasında değişiyor. Bunun yanında, televizyon kullanımı çok fazla değişmiyor.
Arda Erdik
-Televizyon izleme oranı düşmedi , televizyon kavramı değişti. Artık ekran diyoruz. Çift ekrana geçtik, bilgisayar ve mobil ekranları televizyonla aynı anda kullanıyoruz.
-TV’nin önemini toplumsal olarak önemli olaylarda görüyoruz. TV’ye çıkmak, internete düşmek ifadeleri de TV’nin önemini gösteriyor.
–Propaganda reklamcılığı değişmek zorunda.
-Televizyon ve internetin dinamikleri çok farklı. İnternetteki seçebilme özgürlüğü reklamcılığı çok değiştirdi.
Zafer Özçelik
-Reklamcılıkta ilgi çekebilmek çok önemli ve her zaman süreyle doğru orantılı değil. Bazen 3 dakikalık reklam ilgimizi çekerken 30 saniyelik reklama dikkat vermek istemiyoruz.
Arda Erdik
-Örneğin ben reklam izlemeyi sevmiyorum. Artık reklama benzemeyen reklamlar yapmamız lazım çünkü kimse reklam izlemek istemiyor. İnsanlar ilgisini çekmek için iyi içerik üretmek zorundayız.
Zafer Özçelik
-Ajansların müşterileri yönlendirmesi bekleniyor. Ajanslar sürekli güncel olmalı. Neler işe yarıyor bilmeliyiz. Müşteriyle beraber, ortak hedef koymak çok önemli. Neyi ölçeceğimizi bildiğimiz anda her şey çok kolaylaşıyor. Müşteri dijitale yatkınsa daha kolay ilerliyoruz. Denemek, yatkın olmak gerekiyor.
-Türkiye de en fazla internete vakit harcayan ülkelerden biri. İçerik ne kadar kaliteliyse ve izlemeye değerse o ölçüde vazgeçilmez oluyor…
-Hedefleme teknolojileri alanında büyük bir potansiyelimiz var. Türkiye’de 50 milyon internet kullanıcısı hem mobil hem webde izlerini bırakıyor ve elimizde çok veri oluyor ve bu çok fırsat yaratıyor. Veriler doğru kitleye ulaşmamızı sağlıyor.
-Reklamın tüketiciyle buluşmasının şekli çok etkili. Örneğin, televizyonda büyük ekranda izliyoruz ve daha büyük etki bırakıyor.
Arda Erdik
-İnsanların özü değişmedi. dedikodu en iyi reklam. İnsanlara güveniyoruz. Sosyal medya artık bu işlevi görüyor.
-Hedef kitlemiz kim ve nerede? Odak tüketici kim sorularını yanıtlamak ve sosyal medya yolculuğu analizi yapmak, o yolculukta hangi mecra ne kadar ne sıklıkta kullanılıyor bilmek önemli. Genel olarak hangisi daha iyi çalışıyor… Bunlar üzerine düşünmek çok değerli.
Zafer Özçelik
-Dijitalleşme ile evrilen iletişim dünyasında iyi planlama yapmak çok önemli.
-Kurumların yapıları ve kurumlarda kuşaklar da değişiyor… Müşteri ve ajans arasında çok sıkı iletişim oldukça önemli.
-Ajansın ihtiyaçları iyi anlaması oldukça değerli. Bu yüzden çok fazla soru sorulması gerekiyor ama kimi zaman işin sürekli ve hızlı olması buna engel oluyor. Tabi temel hedeflerin, stratejilerin net olması gerekiyor.
İkinci oturumumuzda ise GfK Tüketici Deneyimleri Genel Müdürü Fulya Durmuş’un “Dijital Tüketici” başlıklı sunumunu dinledik.
Dijital Tüketici
-78 ülke, 8 dünya bölgesinde tüketiciler ne oranda ve hangi cihazlarla dijitalleşiyor? Endeks 2010 dünya endeksi = 100 puan ile başlıyor.
-Endekse 11 cihaz tipi dahil. Akıllı telefon, tablet, dizüstü / masaüstü bilgisayar, giyilebilir teknoloji, akıllı TV, alıcı/kutu, video oyun konsolu, e-kitap, akıllı otomobil, akıllı ev
-Türkiye’de tüketicinin dijitalleşmesi 2016’da dünya ortalamasından 3 kat daha hızlı.
-GfK öngörüsü 2017’de 1,44 milyar adet akıllı telefon satılacağı yönünde.
-Türkiye’de 2016’da satılan akıllı telefon sayısı 12,5 milyon adet oldu.
-Mobil teknoloji en hızlı gelişmekte olan pazarlarda büyüyor
-Türkiye’de çevrim içi zamanın yarısı mobilde yarısı kişisel bilgisyarlarda geçiriliyor.
-Akıllı telefonlarda geçirilen çevrim içi zamanın %78’si mobil uygulamalar üzerinde oluyor.
-Kentleşme, kadının güçlenmesi gibi trendler dijitalleşmeyi hızlandırıyor.
-Dijital hayat, nesiller yaş aldıkça yeniden şekilleniyor.
-Tüketici davranışındaki temel değişimlerin 3 alanda yoğunlaştığını görüyoruz. Özgürlük, hız ve içtenlik.
-Akıllı telefonların en önemli özelliği kullanıcılara sunduğu kolaylık. Kolaylık = Özgürlük.
-2018’de globalde akıllı saatlerin akıllı telefonlara oranı 1’e 10 olacak. Türkiye’de oran şu anda 1000’de 5.
-Tüketici akıllı saati uzaktan kontrol aracı olarak kullanmak istiyor.
-Çalışan kadınlar artıkça erkekler ev işinin içine giriyor.
-Türkiyede de 2012’de %8,6 olan tek kişilik hanehalkı oranı bugün %14,4 oldu.
-Tek kişilik haneleri ve artan samimiyet ihtiyacını aklımızda tutarsak, sanal ilişkilerin anlamlı bağlantılara dönüşmesi için çeşitli girişimler görüyoruz. Örneğin Güney Kore’de gelişen bir trend ‘meok bang’, insanlar yemeklerini hazılıyor ve canlı bağlanıp karşılıklı sohbet ederek yemeğini yiyor.
-Toplumda artık yoğun değilim cümlesinin kabulu neredeyse kalmadı. Hatta yoğun olmak iyidir vaadi üzerine kurulu ürünler hizmetler de var. Mesela enerji içeceği işini düşünün. Anında etkili yakıt sağlıyor, yoğun hayatlarımızı sürdürebilmek için destekleyici.
-İlginç olan hep meşgul görünmek isteyen dijital tüketici giderek daha fazla oranda ulaşılamaz olmak istemekte. GfK Consumer Life verisi son 6 yıl analiz edildiğinde, gençlerin her zaman bağlı olma ihtiyacının 20 puan düştüğünü görmekteyiz. Bu benim için geleceğin tüketicisini gerçekten anlamanın ne kadar zor, karmaşık olduğunun tipik göstergesi.
-Dijital tüketicinin ihtiyacı bağlı olma ihtiyacından teknoloji ile tam ve kesintisiz entegre olma ihtiyacına dönüşüyor.
-Kişiselleşme yerini insanlaştırma beklentisine bırakıyor.
-Mobil ödemelerdeki durumu Türkiye’de fırtına öncesi sessizliğe benzetiyoruz.
-Z kuşağı 2000 yılı sonrası tabletle doğanlar ve nüfusumuzun %17sini oluşturuyor. Bu kuşak şimdiden tüketimin içinde.
-Genç nesilde sadakat yaratmak daha zor. En iyi değer için daha fazla etrafa baktığından dolayı bir markaya bağlı olmuyorlar.
Bu serimizde değerli paylaşımlarda bulunan tüm konuşmacılarımıza ve katılımcılarımıza; elmas sponsorumuz Türkiye İş Bankası‘na, platin sponsorlarımız Arvato Bertelsmann ve Dell EMC‘ye, altın sponsorumuz Monitise‘a teşekkürlerimizi sunarız.
25 Nisan Salı günü DigitalTalks İlkbahar17‘nin üçüncü haftasında odağımızda ‘dönüşen perakende’ olacak. Bu linkten detaylı bilgi alıp, kayıt olabilirsiniz.
İlgi çekici bir yazı: DigitalTalks İlkbahar17’nin İlk Haftasında Yapay Zekayı Konuştuk