San Franciscolu bir girişim, yoğurt ve yumuşak peynirde bulunanlardan et ve domuz yağındaki katı yağlara kadar farklı yağları yeniden yaratmak için çalışıyor.
San Francisco merkezli biyoteknoloji girişimi Yali Bio, genellikle bitki bazlı et ve süt ürünlerinde eksik olan sulu ve doyurucu yağların bir kısmını yeniden oluşturmak için fermantasyonu kullanıyor.
Yali Bio, modifiye edilmiş mikropların biyoreaktörlere yerleştirildiği ve farklı şekerlerle beslendiği hassas fermantasyon adı verilen bir süreç hedefliyor. Bu sayede hayvansal ürünlerden elde edilenlere çok benzeyen yağ molekülleri üretilebiliyor.
Yali Bio, ürünlerinin hayvansal yağlardan çok daha düşük karbon ayak izine sahip olduğunu iddia ediyor: Girişim, “Sığır eti için 15 kilogram, domuz eti için 4 kilogram ve tereyağı için 2 kilograma kıyasla Yali Bio’nun yağları, porsiyon başına 0,5 kilogramdan daha az CO2 üretiyor. İyi bir mermer desenli etin yüzde 20-25’i yağdan oluşur ve bu nedenle tadı güzeldir. İyi pişen ve sürdürülebilir olan yağlar ise bitki bazlı sektörün ilerlemesi için esastır.” diyor.
Şirket hala geliştirme ve araştırma aşamasında; ancak yakın zamanda 3.9 milyon dolarlık bir tohum turu ile toplamda 5 milyon dolar toplamayı başardı. Toplanan fonlar, laboratuvar alanı inşa etmek ve personel işe almanın yanı sıra daha fazla araştırma yapmak için kullanılacak.
Girişim, önümüzdeki on yıl içinde, yoğurt ve yumuşak peynirdeki yağlardan et ve domuz yağındaki katı yağlara kadar çeşitli ölçekte oldukça işlevsel ve farklılaştırılmış yağlar üretmeyi hedefliyor. Yali Bio, henüz potansiyel bir ilk ticari ürünü paylaşmazken önümüzdeki birkaç ay içinde yeni prototipler geliştirmeyi planladığını dile getiriyor.
Daha iyi bitki bazlı et ve süt ürünleri alternatifleri için pazarda net bir boşluk var. Yali Bio’nun yağları gibi gelişmeler, nüfusu, bitki bazlı gıdaya alıştırmanın yanı sıra daha doyurucu yemekler geliştirmede de büyük fark yaratma potansiyeline sahip. Ancak bu gelişmeler yalnızca tüketici memnuniyeti için değil ekolojik olarak da önem arz ediyor. Yali Bio’nun ürünlerinin sunabileceğini iddia ettiği emisyon azaltmaları, küresel sera gazı emisyonunun üçte birinden fazlasını oluşturan bir endüstri olan küresel gıda sistemini karbonsuz hale getirmeye yardsynthetic biologyımcı olabilir.