Bir Astronotla Uzayda Banyo Yapmak, Gaz Çıkarmak ve Seks Üzerine Sohbet

Gazeteciler Ryan F. Mandelbaum ve Rae Paoletta, yaşayan eski bir astronot ve Amerikan kahramanı olan Mike Massimino’yu karşılarında bulunca ünlü astronotu akıllarına gelen kendi deyimleriyle  “en aptal” sorularla sıkıştırmışlar. İşte röportajınj düzenlemiş ve yoğunlaştırılmış bir versiyonu:

Ryan F. Mandelbaum: Uzaydaki en garip koku nedir?

Mike Massimino: Kokunun gittiği kadarıyla, elbette birbirinizin kokusunu alıyorsunuz. Fakat bence en ilginç koku uzayın kokusu dediğimiz şey. Bunu ilk kez yeni bir astronotken duymuştum ve Rus kozmonotlardan bir tanesi Mir’de (1986’dan 2001’e kadar Sovyetler Birliği ve Rusya tarafından kullanılan bir uzay istasyonu) burnuna gelen kokunun aynısı olduğunu söylemişti. Uzay yürüyüşü tamamlandıktan sonra hava kilidi (airlock), yeniden sıkıştırıyor ve kapağı açıyorsunuz. Birkaç dakikalığına farklı bir koku alıyorsunuz. Aslında uzayın gerçekte nasıl koktuğunu bilmiyoruz. Bu muhtemelen hava kilidindeki metallerin gazlarının boşaltılmasından kaynaklanıyor. Çok belirgin metalik bir koku. Ancak bunun uzayın kokusu olduğunu düşünmek istiyorum.

Rae Paoletta: En iyi ve en kötü astronot yemeği nedir?

MM: En iyi astronot yemeği peynirli makarna. Dünyadaki makarna ve peynirden daha kolay pişiriliyor. Dünyada suyu kaynatmanız ve her şeyi karıştırmanız gerekiyor. Uzaydaki susuz, sadece bir miktar su eklemeniz gerekiyor. 10 dakika beklettikten sonra hazır. En sevmediğim yemek ise uzayda yemediğim bir şey – astronot dondurması. Gerçekten iğrenç. Tattığım en kötü astronot yemeği. Aslında bir astronot yemeği bile değil.

RFM: Yerçekimsiz ortam dışında alışman gereken en tuhaf fiziksel değişimler neler?

MM: Sanırım tuvalet alışkanlıkları. Tuvalete gitmek bir medeniyette yaşıyorken çok fazla düşündüğünüz bir şey değil. Sindirim sisteminizi çalıştırmak ve mide ayarınız çok farklı. Yer çekiminin sindiriminize bir parça faydası oluyor. Bu yüzden adapte olmak zaman alıyor. Uzaydaki ilk günümde biraz midem bulanmıştı ancak sadece birkaç saat sürdü.

Doğrusu gerçekten iyi adapte oluyorsunuz. İlk uçuşumda her şey yeniydi, sırtım ağrıdı, iki buçuk santim uzadım ve şiştim. İkinci uçuşumda daha hazırlıklıydım ve neyle karşılaşacağımı biliyordum. Şaşırtıcı bir şekilde çok iyi hissettim.

RP: Ne tür müzikler dinledin?

MM: Bazı müzikler pencereden gördüklerinizle birbirini tamamlıyor. Radiohead, Sting ve U2 dinlemeyi seviyordum. Az çok kaç yaşında olduğumu tahmin edebilirsiniz. Ayrıca Coldplay ve bazı film soundtracklerini dinlemeyi seviyordum. Şehirlere yukarıdan bakıyorken John Barry’nin o destansı filmlere yaptığı soundtrackler oldukça iyi gidiyor. Bazen bir şeyler üzerinde çalışırken müzik dinleyebiliyorsunuz. iPod’unuzu hoparlöre takabilirsiniz, pencereden dışarı baktığımda dinlediğim müzik var. Radiohead için bir CD uçurdum ve uçuştan sonra çocuklarım onlarla tanışabildi. Harika insanlar.

RFM: Peki yukarıda nasıl banyo yapıyorsunuz?

MM: Banyo yapmak pek işe yaramıyor. Su damlacıkları yüzey gerilimiyle birbirine yapışıyor. Bu su damlacıklarıyla oynayabilir ve içebilirsiniz. Yalnız dikkatli olmalısınız çünkü bir şeylerin üzerinde kaldığında sorun yaratabilir. Bol bulunan bir kaynak değil. Sünger banyosuna benziyor. Bir beziniz var, üzerine biraz su döküyorsunuz, ıslandıktan sonra havluyla kurulanıyorsunuz. Susuz şampuan kullanıyoruz – elinize biraz şu alıyorsunuz, köpürdükten sonra bir havluyla kurulayabilirsiniz. Temizleniyorsunuz ancak gerçekten temiz sayılmazsınız. Eve döndüğünüzde banyo yapmanız gerekiyor.

RP: Uzay elbisesinin içindeyken en kötü his kulağınız kaşındığında kaşıyamamanız mı?

MM: Kaşınma konusunda yardımcı olacak bir şeyimiz var. Kaskımızın içinde bir Valsalva pedi bulunuyor. Kulağınızı temizlemek için havayı dışarı atan bir teknik. Genellikle uçaklarda kulaklarınızın patlama ihtimaline karşı kullanılıyor. Ciddi basınç değişiklikleri oluyor ve kulaklarınız bu değişikliklere uyum sağlayamıyor, bu yüzden burnunuzu tıkamak zorunda kalıyorsunuz. Burnunuzu pedin üstüne koyuyorsunuz, nefes veriyorsunuz ve bu şekilde kulaklarınızı temizliyor. Ayrıca kafasınızı kaskınıza doğru koymanız gerekiyor. Kaskınızın içinde kendinizi kaşımak için bulduğunuz her şeyi kullanıyorsunuz.

RFM: Şiddetli bir şekilde hapşırdığınızda veya gaz çıkardığınızda öne veya arkaya gidiyor musunuz? Uzayda gaz çıkarmak nasıl bir şey?

MM: Teorik olarak herhangi bir itici güç sizi yerinizden oynatabilir ancak genellikle buna tepki gösteriyorsunuz. Düşündüğünüz kadar itici bir güç değil. Fakat yeterince sabitseniz ve şiddetli bir şekilde hapşırdıysanız, bir miktar sallanıyorsunuz. İnsanlar uzay istasyonunda gaz çıkarmanın eğlenceli olacağını düşünüyor olabilir. Söylemek yapmaktan daha kolay.

Gaz çıkardığınıza göre, bazen beslenmeniz olması gerektiği gibi olmayabilir. Fazla yediğinizde tuvalete gitme şansınız olmayabilir ve bu daha fazla gaza neden olacak. Fakat gazlar içeride kalabilir. Dünyadaki kadar hava akışı yok. Kontaminantlar ve karbondioksitten kurtulmak için hava akışı olması gerekiyor. Bu durum uzayda da geçerli. En iyisi tuvalete gitmek çünkü kokuyu uzaklaştırmak için daha fazla havalandırma var. Tıpkı dünyadaki gibi yapman gerekiyorsa ya uzakta yapacaksın ya da insanları çılgına çevireceksin. Bu, mürettebatın uyumunu bozacak cinsten bir şey.

RP: Annemin bir sorusunu sormak istiyorum. Ölmek seni ne kadar endişelendiriyor?

MM: Ölüm başınıza gelmesini istemeyeceğiniz bir şey. Sizi endişelendirecek birkaç şey söz konusu. Acil durum prosedürlerine olabildiğinizce hazır olmak istiyorsunuz. Uzay yürüyüşleri öncesinde uzay elbiselerimizin tam olmasına oldukça dikkat ediyoruz. Ayrıca uçuşun ve yeniden girişin diğer bölümlerinde alıştırma yapıyoruz. Uzay yürüyüşleri sırasında kimseyi kaybetmedik ancak fırlatma ve geri dönüşte kaybettik. Bunu kendinizi motive etmek için kullanıyorsunuz. Yaparken endişelenmiyorsunuz. İstediğiniz kadar hazırlanın, roket patladığında ne yapabilirsiniz? Fakat uzaya giderken kimseyle aranızın bozuk olmamasına özen gösteriyorsunuz. Herkesle aranızı düzeltmek istiyorsunuz. Her ihtimale karşı vicdanım rahat bir şekilde gitmek istiyorum.

RFM: Uzayda insanlar alkol alıyor mu?

MM: Etrafınızda olan şeylere karşı duyarlı olmak istiyorsanız, mide bulantısı ilacı bile performansınızı etkileyebilir. Bu yüzden dikkatli olmanız gerekiyor. Uyanık olmalısınız, tıpkı araba kullanırken olması gerektiği gibi. Bu daha çok güvenlik meselesi. Acil bir durumda bir grup sarhoşla ne yapacaksınız?

Ancak bir insan bir uçak yolcusu gibiyse sorun yok. Yörüngeye ulaştığınızda belki bir kadeh kaldırabilirsiniz. Uçakta yaşınız 21’in üstündeyse bir şampanya, bira veya şarap içebiliyorsunuz. Uzay gemisinde sanırım görevinizin ne olduğuna bağlı. Belki daha akılda kalıcı hale getirmek için bir yudum şampanya içebilirsiniz ancak yukarıda bilincinizi kaybetmek istemezsiniz. Odanızda bunu yapabilirsiniz. Uzayda olmak harika, hiçbir şeyi kaçırmak istemezsiniz.

RP: İnsanlar yukarıda olduğunda, belki bir turist uçuşu için, birlikte olmak isteyebilirler. Uzayda seks tehlikeli mi?

MM: Uzayda seks tehlikeli olur mu?

RP: Bilirsin işte, sıvılar, berbat bir hal alabilir.

MM: Tehlikeli olup olmadığından emin değilim. Uzayda bundan daha tehlikeli olabilecek şeyler var. Hala bütün bunlar için başlangıç seviyesindeyiz ancak aileleri uzaya göndermeye başlarsanız veya insanlar farklı gezegenlerde yaşayamaya başlarsa, çocuk sahibi olmak istersiniz değil mi? Uzayda seks yapmak gerekli olabilir. Ancak fetüsün nasıl büyüyeceği sorunu söz konusu. Çocuk yapmak için değil deneyimlemek için seks yapıyorsan ayrı, fakat sıfır yer çekiminde bir fetüs nasıl gelişebilir? Muhtemelen pek yolunda gitmez.

Don Pettit uzayda bir ayçiçeği yetiştirmişti. Dünyadaki ayçiçeklerinin büyük uzun sapları var. Uzayda çiçek aynı görünüyordu ancak sapı ince bir teldi. Büyüme çağında bir çocuk olsaydı, kemiklerinin güçlü olması gerekmezdi – güçlü kemiklere yer çekiminden dolayı ihtiyacımız var. Uzayda nasıl olacağını hayal edin – kötü olurdu! Buna hazır olduğumuzu sanmıyorum.

RFM: Peki dışkılamak – bütün o dışkılar nereye gidiyor?

MM: Uzay mekiği tuvaletinde, dışkılar sıkıştırılarak dünyaya getiriliyor. Uzay istasyonunda plastik poşetli bir tenekeye yapıyorsunuz, sonra poşeti bağlayıp aşağı itiyorsunuz ve sonraki dışkı için temiz bir poşet koyuyorsunuz. Teneke dolduğunda oturağı üzerinden alıp kapağını kapatıyorsunuz. Aşağı yukarı büyük metal bir konteyner gibi. Sonra onu yeniden ikmal aracına koyuyorsunuz. Erzak getiren bazı araçlar boşaltılıyor ve dışkı tenekeleri dahil çöpler onun içine atılıyor.

RP: Uzay güzel mi?

MM: Evet. Olağanüstü. Büyüleyici, görüp görebileceğiniz en güzel şey. Gezegenimizi ve evrenimizi incelememizi sağlıyor. Bu sebeplerden dolayı güzel. Birçok şeyi çözdük ancak cevaplamamız için uzaya gitmemiz gereken bazı sorular var. Nereden geldik, orada neler var, buradan sonra nereye gideceğiz. Uzay programına dahil olacak kadar şanslıysanız hayatınızı kazanmak için harika bir yol.

Etiketler