Kahve kültürü saplantısı limitleri zorlarken, Panera sınırsız kahve ve çay için ayda 8,99 dolara abonelik sunarak “dipsiz kupasını” piyasaya sürüyor.
Anlaşmaya göre aboneler, her iki saatte bir fincan sıcak kahve, sıcak çay veya buzlu kahve alabilecek. Az kavrulmuş, çok kavrulmuş, fındıklı, buzlu, kafeinsiz çay ve kahve seçenekleri uygulama üzerinden çevrimiçi olarak veya satış noktalarından alınabilecek.
Panera aboneliğini kahve masrafından tasarruf etmenin bir yolu olarak sunsa da, son üç ay içinde Panera’nın 150 test noktasından alışveriş yapan abonelerin, bu noktaları ortalama müşterilere göre üç kat daha sık ziyaret ettikleri ve ek ürünleri %70 oranında daha fazla satın aldıkları görüldü. Başka bir deyişle, cüzdanı her zaman kontrol etmek gerekiyor. Yeni müşterilerin artması bilgisine ek olarak, bu veriler Panera’nın abonelik sistemini ülke çapında yaygın olarak kullanıma sunması için bir motivasyon kaynağı oluşturuyor.
Peki Panera bu masrafı nasıl karşılayabilir? Çoğu kahve zincirinin aksine, Panera’nın mevcut kahve faaliyetleri küçük çaplı ve hızlı bir genişleme olanağı sunuyor. Ayrıca, Panera’nın satış noktaları genellikle banliyölerde ve çoğunlukla arabayla ulaşabilecek yerlerde; bu nedenle kentsel kahve zincirlerini bunaltan yaya yolu trafiği riski altında değil. Şirket, müşteri trafiğini ve özellikle sektör genelinde bir büyüme alanı olan kahvaltı işini genişletmeyi umuyor.
Peki diğer restoranlar abonelik hizmeti sunuyor mu? Panera, kahve aboneliği sunan ilk ülke çapındaki restoran. Abonelik modelleri, önce Blue Apron ve Hello Fresh ile yavaş yavaş gıda endüstrisine giriş yaptı. DoorDash, PostMates ve GrubHub dahil olmak üzere birçok teslimat hizmeti, ayda yaklaşık 10 dolar karşılığında ücretsiz teslimatlar ve diğer avantajlar için üyelikler sunuyor. Paul gibi ayda 99 dolar karşılığında günlük bir menü sunan yerel restoran abonelikleri de var.
Bu sistem popüler olacak mı? Kesinlikle evet. Panera’nın dört pazarda yapmış olduğu testler %90’ın üzerinde müşteri tutunma (retention) oranına ulaştı.