Bu röportaj AvivaSA Dijital Garaj‘ın katkıları ile yayınlanmıştır.
Hepinize merhaba, bugün TYT‘nin (Temiz Yaratıcı Teknolojiler) kurucu ortakları Cihan Özalevli ve Barış Arıcı ile birlikteyiz.
Cihan & Barış öncelikle sohbet davetimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. TYT, YGA’nın (Young Guru Academy) girişimlerinden bir tanesi. Öncelikle kendinizle ve YGA ile ilgili kısa bilgi paylaşırsanız çok sevinirim.
Cihan: Merhaba Ozan, nazik davetiniz biz çok teşekkür ederiz. ODTÜ Makina Mühendisliği’nden 2010 yılında mezun oldum. Sonrasında Roketsan’da tasarım mühendisi olarak çalıştım. Aynı zamanda 2011 yılında beri YGA’da sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü olarak çalışıyordum. Barış’la da YGA’da tanıştık.
Barış: Ben de Ege Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği’nden 2013 yılında mezun oldum. Cihan’la tanıştığımız YGA’da 2010 yılından bu yana gönüllü olarak çalışıyorum.
Cihan: YGA -Young Guru Academy- 2000 yılında Türkiye’de kurulan, kar amacı gütmeyen uluslararası bir sivil toplum kuruluşu. Daha iyi bir gelecek için vicdanlı hayaller kuran gençleri keşfediyor. Gençlerin hayallerini, teknoloji temelli sosyal inovasyonlara dönüştürmelerine destek oluyor.
Barış: YGA’ya her yıl 50 binin üzerinde lise ve üniversite öğrencisi başvurur. 5 aşamalı mülakatla 50 kişi seçilir. Seçilen YGA’lılar bilim insanı, akademisyen ve uluslararası tecrübesi olan üst düzey yöneticilerden oluşan; aralarında Prof. Aziz Sancar, Prof. Kristi Raube, Faruk Eczacıbaşı, Prof. Mehmet Toner, Ali Koç, Prof. Doğan Cüceloğu gibi isimlerin olduğu YGA Hayal Ortaklarından beslenirler. Hayal ortaklarından aldıkları öğretileri YGA’nın sosyal inovasyonlarında 5 bin saatin üzerinde gönüllü çalışırken içselleştirirler. YGA’nın global partnerleri Harvard, MIT ve UC Berkeley ile yapılan stratejik ortaklık kapsamında bu üniversitelerden gelen öğrenciler de sahada YGA’lılarla birlikte çalışır.
Cihan: YGA’lılar daha iyi bir dünya için geliştirdikleri teknolojilerle dünyada ilklere imza atarlar. TYT’yi, teknoloji temelli sosyal inovasyon projelerinde çalışırken tanışan ve güneş enerjisi alanında yenilikçi projeler yapmayı hayal eden YGA’lılar olarak kurduk.
TYT’nin odağında sürdürülebilir enerji, özellikle güneş enerjisi projeleri var diyebilir miyiz? Neler paylaşmak istersiniz TYT ile ilgili?
Cihan: Yunus Emre “Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası.” diyor. Sürdürülebilirliği bu dizelerle ifade ediyor ve bu bizim çok içimize siniyor. Bizden sonra gelecek nesillerin huzurlu bir yaşam sürebilmesi ve her an yeniden doğabilmesi için, dünyada değişmesi gereken en büyük alışkanlıklardan birinin geleneksel enerji üretim ve tüketim teknolojileri & yöntemleri olduğunu düşünüyoruz.
Barış: Geleneksel enerji üretim ve tüketim yöntemleri ile bugün geldiğimiz noktada, 1900 yılına göre yıllık ortalama sıcaklık artışı 1 derecenin üzerine geçti. Artış devam ederse, dünyayı çok tehlikeli senaryolar bekliyor.
2016 ve 2017 yıllarında tüm dünyada en çok yatırım yapılan enerji üretim teknolojisi güneş enerjisi oldu. Yakın zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarının geleneksel fosil bazlı enerji kaynaklarının yerini alacağını net bir şekilde görebiliyoruz. Bunun mümkün olduğunca hızlı bir şekilde olması gerekiyor. TYT, bu geçişin hızlandırılması için özellikle güneş enerji alanında projeler geliştiriyor. Geliştirdiğimiz bu projeler MIT Innovators Under 35 ve Forbes 30 Under 30 tarafından ödüllendirildi, birçok konferansta en iyi uygulamalar olarak anlatıldı.
Cihan: Projelerin ödül almasının temel sebebi, birden fazla çevre problemine aynı anda çözüm buluyor olmasından. Doğal kaynakların verimli kullanılması ve enerji üretiminin güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynağından yapılıyor olması, çalıştığımız projelerin etkisini yükseltiyor.
Hayata geçirdiğiniz ve gizli değilse üzerine çalıştığınız projelerle ilgili bilgi verebilir misiniz? En son DigitalTalks‘ta haber olarak da çıkmıştık… Büyükçekmece gölüne yerleştirdiğiniz Hydrosolar Yüzer Güneş Enerjisi Sistemi’nin performansı nasıl gidiyor? Yanılmıyorsam bu biraz daha test projesi. Elinizde bazı veriler var mı?
Cihan: Geçtiğimiz Temmuz ayında Türkiye’nin en büyük yüzer güneş enerjisi sistemini İstanbul Büyükçekmece Gölü üzerinde İstanbul Enerji ile birlikte devreye aldık. Üretilen elektrik İSKİ’nin Büyükçekmece Su Arıtma Tesisi’nin iç enerji tüketimi için kullanılıyor.
Barış: Bugüne kadar İSKİ tarafından yapılan ölçümlere göre su ekosistemine herhangi bir negatif etki bulunmuyor. Alınan veriler ile sistemin
– Kapladığı alanda su buharlaşmasını azalttığı
– Midye oluşumunu azalttığı
– Yosun oluşumunu azalttığı
gözlemlendi. Bu sonuçların hepsi su kalitesinin artmasına katkı sağlıyor. Yüzer güneş enerjisi sistemlerinin bu açıdan bakıldığında dünyanın en önemli kaynakları enerji ve suyun verimli kullanımı konusunda büyük katkı sağlaması beklenmektedir.
Cihan: Elektrik üretimi ile ilgili de ölçümler yapılıyor. Bugüne kadar yapılan ölçümler olumlu. İSKİ daha önce 2023 yılına kadar, 40 MW’lık bir kapasite kurmayı planladığını belirtmişti. Sonuçların olumlu olması, bu kapasitenin çok daha üzerine çıkılacağı ile ilgili bizleri umutlandırıyor. Hem suyu koruduğu hem de elektrik üretimi yaptığı için, HydroSolar belediyeler için çok uygun bir çözüm.
Barış: Bir diğer projemizi de 2013 yılında, TÜBİTAK desteği ile Aydın’ın Germencik ilçesinde hayata geçirdik. Gümüşköy Jeotermal Enerji Santrali’nde kurulan GeoSolar, hibrit jeotermal-güneş enerjisi santraliydi. Proje dünyada türünün ilk uygulamasıydı ve MIT Innovators Under 35 listesine bu proje ile girdik. Aynı zamanda GRC (Geothermal Energy Council) tarafından 2015 yılının en yenilikçi projesi seçildi.
Cihan: Büyükçekmece’de kurduğumuz sistemin geliştirilmesine 2013 yılında başladık. Yine TÜBİTAK desteği ile ilk yüzer güneş enerjisi sistemimizi, Ekim 2014’te Mersin’in Mut ilçesinde bulunan Azmak 2 Hidroelektrik Santrali’ne kurduk. Bu sistemi hidroelektrik santralin trafosuna bağlı çalışıyor. Dolayısı ile kullanılan elektrik ekipmanlarında ciddi bir tasarruf imkanı sunuyor ve yatırım maliyetini düşürüyor. Kurduğumuz bu sistem, Dünya’nın hidroelektrik santral rezervuarına kurulan yüzer güneş enerjisi santrali olmuştu.
Tüm operasyonları İTÜ Arı Teknokent’teki ofisinizden mi yönetiyorsunuz? Kaç kişilik bir ekip var TYT’de? Görev dağılımı nasıl?
Barış: TYT’de 6 kişilik bir ekip çalışıyor. Araştırma ve geliştirme alanında 2 mühendis ve proje-uygulama alanında 2 mühendis olarak faaliyetleri sürdürüyor. Cihan İş geliştirme faaliyetlerinden sorumlu, diğer arkadaşımız da şirketin finansal süreçlerini yönetiyor.
Cihan: Ofisimiz, İTÜ içerisinde bulunan ARI 6 Enerji Teknokenti’nde ve tüm operasyonları buradan yönetiyoruz.
Sunduğunuz çözümlerin bölgesel ve global ölçekte talep göreceğine inanıyor musunuz? Bu konuda dünyadaki gelişmeleri ve rekabeti eminim takip ediyorsunuzdur. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Barış: Dünyanın enerji tüketiminde elektriğin kullanım yüzdesinin, bugün %30’dan 2040 yılında %60’a çıkması bekleniyor. Bu artışta elektrikli araçlar ve depolama teknolojilerinin gelişimi büyük rol oynayacak. Bu enerjinin de fosil değil, yenilenebilir enerji kaynaklardan karşılanacağını görebiliyoruz.
İklim koşullarında artık görünür olan dengesizlik bizi kaynakları çok daha verimli kullanmaya mecbur bırakıyor. Bizde geliştirdiğimiz çözümlerin çoklu faydaları olmasına özen gösteriyoruz. 2017 yılı yüzer güneş enerjisi sistemleri alanında dünyada büyük projelerin duyulduğu bir yıl oldu. Yalnızca Çin hükümeti 1GW’lık yüzer güneş enerjisi santrali kurulması için ihale açtı. Eski bir kömür santrali yatağına 40MW’lık dev yüzer güneş enerjisi santrali kurulumunu tamamladılar. Hindistan, Singapur, Tayland’dan benzer haberler gelmeye devam ediyor.
Türkiye ve bölgemizde de bu alanda konuşulan projeler hızla artmaya devam ediyor. Önümüzdeki senelerde Türkiye’nin de bu alanda dünyada öncü bir konumda olmasını bekliyoruz.
Cihan & Barış değerli paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim. Eklemek istediğiniz bir konu var mı?
İklim değişikliği bundan 20 yıl önce dünyanın gündeminde değildi. Eğer çözülmezse, 20 yıl sonra gerçekleşecek senaryolarla yüzleşeceğiz. Bu probleme çözüm üretebilecek ilk ve belki de son nesiliz. Dünyayı bulduğundan iyi bırakmak misyonunu üstlenmek bize enerji ve umut veriyor. Dünyayı bulduğundan iyi bırakmak için özenle ve gönülden çalışan on binlerce kişiden sadece birkaçıyız. Bu amaç etrafında toplanmış insanların her gün arttığını görmek bizi sevindiriyor.
Sen de bu röportaj ile bu farkındalığı arttırmaya çalıştığın ve umudu yaymaya yardımcı olduğun için çok teşekkürler.
İlham verici çalışmalarınızda başarılar dilerim. En kısa sürede tekrar görüşmek üzere…