
Aerie, iç çamaşırı sektörünü kökten değiştirmeye hazırlanıyor.
Şirket, son birkaç çeyrekte inanılmaz satış rakamlarına ulaştı. En son çeyreğinde satışları yüzde 32’lik bir artış gösterirken, 2016 yılı boyunca satışları toplamda yüzde 20 arttı.
Bu, küçük bir artış değil. Sonuçta 2016 yılındayız ve moda şirketleri can çekişiyor. Son zamanlara kadar hiçbir yanlış yapmayan, sektör devi Victoria’s Secret bile işleri rayına oturtmak için işletmesinde ve stratejisinde değişikliğe gidiyor.
Aerie için ise yükselmenin tam zamanı, ancak global marka yöneticisi Jennifer Foyle, olaya pek de o açıdan bakmıyor.
“Özellikle son dönemlerde perakende sektörü şüphesiz ki zor zamanlar geçiriyor. Bugün burada yaptığımız oldukça özel bir şey, çünkü olay artık sadece ürün satmak değil. Olay, müşterinin gerçekten de inandığı bir şeyi temsil etmek.”
Foyle, tüm bunların perde arkasındaki kadın.
Geçtiğimiz yıl Business Insider’a şirketin Photoshop’u tamamen bırakma fikri konusunda röportaj vermişti.
“Rötuşlamayı bırakma kampanyası, sadece bir konsept olarak başladı, şimdi ise adeta devrimsel bir hareket haline geldi.”
Foyle, fotoğraflar üzerinde çalışan elemanlara, fotoğraftaki modellere ne yapacaklarını sordu. Aldığı cevap ise, “Onları alıp, evirip çevireceğiz.” oldu.
“Ben ise bunu yapmamaları gerektiğini söyledim. Kızlar çok güzeldi. Neden bunu yapasınız ki? Bu bana çok komik geldi, ben olsam asla bunu yapmazdım… Sonra farkına vardık ki, bunun için zaman harcamamıza hiç gerek yok. Boşa zaman ve para kaybından başka bir şey değil, modeller ise muhteşem.”
Aerie, Photoshop kullanmayı bıraktığından beri düzenli bir yükseliş izledi. Şirket, kendi dış görünümü ile barışık olma hareketinde, adeta bir ilham kaynağı haline geldi.
Ne de olsa medyanın, kadınların dış görünüşü üzerinde ne gibi etkiler yarattığına dair konuşmalar bitmek bilmiyordu. Mattel’in dolgun hatlı Barbie’sinden Ashley Graham’ın Sports Illustrated dergisine kapak olmasına kadar, büyük beden modanın evrimi ile ilgili adımlar atılmaya devam ediyordu.
Aerie, aynı zamanda markanın rol modeli olarak belirlenen Iskra Lawrence’ı da kendi yıldızı yapmış durumda. Bir nevi temsilci model görevi gören Lawrence, Victoria’s Secret meleklerinden birine benziyor: Markanın temsil ettiği her şeyin arkasında duruyor. Ancak Victoria’s Secret modellerinin sıkı egzersiz yapıp yeşil salata yedikleri yerde Lawrence, Ulusal Yeme Bozukluğu Birliği temsilciliği yapıyor ve kadınları, vücutlarını olduğu gibi sevmelerine teşvik ediyor.
Vücut pozitifliği furyasına kendini kaptırmış bazı kesimler, markanın bunu sadece dikkatleri üzerine çekmek için yaptığını öne sürebilir, ancak Foyle aksini savunuyor.
“Aerie’nin bu gerçek kampanyası, artık DNA’mızın bir parçası haline geldi.”
Her şey bir tarafa, bu akım, iç çamaşırı hakkında konuşmaların yönünü değiştirebilir. Ne de olsa ortada herkesin gördüğü ama görmezden geldiği, zayıf bir fil var: Victoria’s Secret, öte yandan Aerie ise, bu markanın hitap ettiği kesime hitap etmek istemiyormuş gibi görünüyor.
Şimdilik, Aerie her ne yapıyorsa işe yarıyormuş gibi görünüyor. Her ne kadar Victoria’s Secret’ı alt etmesi için daha kırk fırın ekmek yemesi gerekse de, büyük bir ihtimalle genç kadınlara toplumsal bir mesaj taşıdığı için inanılmaz bir hızda büyüyor.
Şirketin büyümeye devam edeceğinin en büyük kanıtı ise #AerieREAL kampanyasının başarısı. Binlerce kadın, Instagram’daki postlarında Aerie bikinilerini giyerek Photoshop’suz hallerini paylaştı ve vücutlarını sergiledi. Belki de bunu, kampanyadan önce yapmaya çekineceklerdi. Foyle, bu süre zarfında kadınlardan, markadan ilham aldıklarını belirten mektuplar aldıklarını da söylüyor. Ne de olsa #AeireREAL kampanyası, sadece beden ölçülerinden ibaret değil.
“Bugün kadınlar, çok daha özgüven sahibi. Biz de Aerie Real ile çok şey başarabileceğimize inanıyoruz. Bunun vücut tipi ile ilgilisi yok aslında. Bu, doğruluk ve dürüstlük ile ilgili, biz de bu yolla mutluluk yaymak istiyoruz.”