Fast food sektörü hızlı bir şekilde daha sağlıklı bir hal alırken eski zincirler gölgede kalıyor.
LYFE Kitchen, Freshii ve Sweetgreen gibi yeşil fast food seçeneği sunan sağlıklı girişimler ikonik markaları muhtemelen gerginliğe sürüklüyor.
Washington merkezli salata zinciri Sweetgreen, söz konusu bahçeden-masaya konseptli fast food hareketinin öncülerinden biri.
Şirket, yedikleri konusunda hassas davranan sağlıklı hayat peşindeki şehirli kesimin dikkatini çekmeyi başardı. Şirketin bunu başarmasında yerel tedarikçilerle çalışması, sürdürülebilir bir pazarlama yöntemi benimsemesi ve menüsünde sağlıklı seçenekler barındırması bulunuyor.
Sadece müşterilerin değil yatırımcıların da dikkatini çekmiş olacak ki Sweetgreen, bu yılın üçüncü çeyreğinde 35 milyon dolarlık yatırıma ulaşmayı başardı.
2007 yılında 3 üniversite mezununun başlattığı Sweetgreen girişimi bir anda ülkeye yayıldı ve toplam restoran sayısı şimdilik 31.
Business Insider’dan Hollis Johnson, Sweetgreen’in nasıl bir ortamda sağlıklı fast food hizmeti verdiğini merak ederek restoranlardan birine ziyarette bulunmuş. Johnson’ın aldığı notlar şu şekilde:
“New York’ta 5 adet Sweetgreen restoranı bulunuyor. 28. Caddedeki Nomad muhitindeki restoranı ziyaret ettiğimde kapısında bir sıra olmasını bekliyordum. Ancak en yoğun saatlerden olan öğle arası olmasına rağmen sıra yoktu.
Restoran ahşap masalar ve sandalyeler ile tuğla duvarlardan oluşan bir dekorasyona sahip. Oldukça temiz görünen bu mekanda sağlıklı yiyecekler satıldığını tahmin etmek kolay.
Sweetgreen ürünlerini online site veya mobil uygulama üzerinden sipariş verebiliyorsunuz. Gelmeden 10 dakika önce sipariş verip sıra beklemeden teslim alabilirsiniz.
Restoranın duvarlarında Washington’daki ilk lokantayı gösteren fotoğraflar asılı. Ayrıca Sweetgreen’in düzenlediği yıllık müzik festivali Sweetlife fotoğraflarını da görebiliyorsunuz.
Sweetgreen’de oluşturulmuş salatalardan seçebileceğiniz gibi istediğiniz malzemelerden özel salatanızı da sipariş verebilirsiniz. Tavuk, pastırma, karides, peynir, falafel, avokado ve kinoa bu malzemelerden bazıları.
Restoranda salatalar müşterilerin gözü önünde hazırlanıyor. Siparişi verdiğinizde hazırlama süresi inanılmaz hızlı. Önceden sipariş verip gelirseniz sırada da beklemeyeceğinizden hızlıca öğle yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Özenle karıştırılan salatalar yanında ekmek ile servis ediliyor. Sos yoğunluğunu bile seçmeniz isteniyor.
Tümü sağlıklı içeceklerden oluşan geniş bir liste mevcut. İçecek standının üzerinde ise şirketin manifestosu asılı.
Restoranda servis edilen salatalar oldukça büyük boyutlara sahip. Derin bir kase yeşillik ve sağlık sizi bekliyor. Salatalarda kullanılan malzemeler parlak ve taptaze.”
Seçtiği salata için 12.85 dolar ve içecek için ise 3 dolar ödediğini belirten Johnson’a göre bu fiyatlar New York standartları için oldukça uygun.