
Bu yazı konuk yazarlarımız Esin Avukatlık Ortaklığı Ortak Avukat Muhsin Keskin, Ortak Avukat Can Sözer, Avukat Yiğit Acar ve Stajyer Avukat Beril Kösegil tarafından yazılmıştır.
Finansal teknoloji sektörü, dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde finansal hizmetlerin dijital dönüşümünü sağlayarak geniş bir yelpazede paydaşları bir araya getiren ve her geçen gün daha da gelişen dinamik bir ekosistem oluşturmuştur. Bu ekosistemin başlıca paydaşları arasında bankalar, ödeme hizmeti sağlayıcılar, elektronik para kuruluşları, sigorta firmaları ve finans sektöründe faaliyet gösteren teknoloji şirketleri yer almaktadır. Finansal teknoloji ekosisteminin büyümesiyle, söz konusu pazarın faaliyetlerini etkileyen düzenlemeler de sıklıkla gündeme gelmektedir. Yakın dönemde mevzuatımıza kazandırılan açık bankacılık ve kripto faaliyetlerine ilişkin düzenlemeler buna örnek olarak gösterilebilir.
İnovasyonun ve rekabetin artmasını, finansal hizmetlerin daha erişilebilir, hızlı ve kullanıcı dostu hale gelmesini sağlayan en temel unsurlardan biri veridir. Dolayısıyla Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, (“KVKK”) her fintek şirketinin uyum sürecinde göz önünde bulundurması gereken mevzuat kalemlerinin başında yer almaktadır.
Neredeyse tüm finansal teknolojilerin operasyonu, verinin dolaşımı ve aktarımını gerektirmektedir. Bu çerçevede, 12 Mart 2024 tarihli KVKK değişiklikleri ile yurt dışına aktarım düzenlemelerinde köklü yenilikler yapılmıştır. Değişiklikler uyarınca açık rızaya dayalı olarak yürütülen yurt dışına veri aktarımları için yeni hukuki mekanizmaların işletilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda KVKK değişikliği öncesi dönemde en çok başvurulan mekanizma olan açık rıza, yeni dönemde daha istisnai bir mekanizmaya dönüştürülmüştür. Açık rızaya dayalı aktarımlar bakımından önceden alınan açık rızalar 1 Eylül 2024 tarihi itibariyle geçerliliğini yitirecektir.
Değişiklikler ile KVKK’ya Kurum onayını gerektiren taahhütname ve bağlayıcı şirket kuralları gibi mekanizmalara alternatif olarak standart sözleşme hükümleri getirilmiştir. Buna göre, Kurum tarafından yayımlanmış olan standart sözleşme maddelerinin taraflar arasında imzalanması ve Kurum’a bildirilmesinin akabinde yurt dışına aktarımların yapılabilmesine imkan tanınmıştır. Bu kapsamda, değişiklikler ile öngörülen yeni aktarım mekanizmalarının her bir şirketin ihtiyaçları dahilinde incelenmesi ve ilgili şirketin kendisine uygun aktarım mekanizmasını belirlemesi gerekmektedir.
Finansal teknoloji sektöründe yer alan şirketlerin KVKK’nın yanı sıra tabi oldukları mevzuattaki veri aktarımına dair özel düzenlemeleri de göz önünde bulundurması önem arz etmektedir. Bilhassa, Bankacılık Kanunu ve Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında getirilen düzenlemeler ile, müşteri ve banka sırlarının yurt dışına aktarımları için özel usuller belirlenmiş olup bu usuller belirli hallerde KVKK’dan öncelikli olarak uygulanmaktadır. Dolayısıyla, KVKK değişikliklerinin sektör mevzuatı ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmek isteriz.