“Secrets of the Internet”in fütürist yazarı, tasarım ve danışmanlık şirketi Fjord’un grup direktörü Andy Goodman, San Francisco SOLID Konferansı’nda geleceğin tasarımının neye benzeyeceğini anlattı.
Günümüzde tasarımların çoğu ekranlara (telefon, bilgisayar ekranları vb.) göre yapılıyor. Peki, kullandığımız teknolojik ürünlerin sesten tanıma, ihtiyaçlarımızı ve mimiklerimizi algılama kapasitelerinin artmasıyla acaba bu ekranlara veda edecek miyiz?
San Francisco SOLID Konferansı’nda konuşan Andy Goodman, yakın bir gelecekte tasarımcıların ekran arayüzü tasarlamak yerine daha çok dokunmatik ve sese dayalı arayüzler tasarlayacağını söylüyor. Goodman, geleceğin tasarımını ise ”Zero UI” yani “Sıfır Arayüz” olarak adlandırıyor.
Zero UI nedir?
Zero UI aslında yeni bir fikir değil, eğer Amazon’un sizi sesinizden tanıyan hoparlörü Amazon Echo’yu kullandıysanız Goodman’ın bahsettiği bu teknolojiye uzak değilsiniz. Aslında işin özü, ekranın kullanılmadığı tasarımlar ve teknolojiler üretmek. Jetgiller’deki gibi sizi sesinizden tanıyan, el çırptığınızda çalışan aletler gibi yapay akıl teknolojileri artık hayatımızın bir parçası olacak. Zero tasarım da bu teknolojilerin arayüzlerini oluşturacak.
1801’de “Jacquard Loom” ile başlayan insanların makinelerle olan ilişkisi, her zaman soyut ve karmaşık oldu. Zamanla bu etkileşim daha az karmaşık hale geldi; baskı kartı makine koduna dönüştü, tasarlanan arayüzler bu kodlarla çalıştı. Hala makineler kendi dilleriyle konuşmaya devam ediyor. Bunun bir sonraki adımı ise makinelerin bizim dilimizi anlaması. Bu hayal değil, zaten yapılıyor. iPhone’larda sizi sesinizden tanıyan Siri sadece bir başlangıç.
Peki Zero UI hayatımızı nasıl değiştirecek?
Goodman’e göre Zero UI, tüm tasarımcıların üzerinde durması gereken bir konu. Artık tasarımcıların geleneksel arayüz tasarımından Zero UI tasarıma geçmelerinin kaçınılmaz olacak. Her ne kadar günümüzde kullandığımız bilgisayarların ve telefonların etkileşimi hala 2 boyutlu ekranlar üzerinden gerçekleşse de, tasarımcılar kullanıcıların bu ürünleri kullanırken ne yapmak istediklerini iyi analiz etmek ve veriyi doğru okumak zorunda kalacak.
Örneğin ses kontrolünü ele alalım; Amazon Echo ve Siri’yi zaten biliyoruz, kullanıcı bir soru sorar (Türkiye’nin 4. Cumhurbaşkanı kimdir?) veya bir komut verir (Kocamı ara) ve aygıt bu komut üzerinden işlemi gerçekleştirir. Fakat Siri’ye “4. Cumhurbaşkanı olan kocamı ara ve 5’incinin kim olduğunu bana söyle.” gibi karmaşık bir komut verdiğinizde yanıt alamazsınız. Spontane komutları algılayacak bir yazılım için tasarımcıların da çizgisel düşünmemesi gerekiyor. Goodman, ‘’Yeni tasarım anlayışında her an her şey havada olabilir.’’ diye ekliyor. “Bunu 3D satranç oynamak gibi düşünün. 2 boyutlu çizgisel tasarımları artık çok boyutlu olarak düşünmemizi gerektiren bir geleceğe doğru gidiyoruz.”
Zero UI ile tasarımda, veri (data) ve yapay zeka önem kazanacak
Her ne kadar bugünkü arayüz tasarımcıları daha çok InDesign ve Adobe Illustrator kullansa da, Zero UI’da çizgisel tasarım olmadığı için farklı araçlar ve programlar kullanılacak gibi gözüküyor. “Veriye göre tasarım yapabiliriz veya tablolar, hesap çizelgeleri üzerinden gidebiliriz.’’ diyen Goodman, veriyi okuyup analiz edebilen tasarımcıların çok değerli olacağını ve tasarım dünyasında talebin bu yönde olacağını vurguluyor.
Goodman’in tasarımcılara önerisi ile yazıyı noktalayalım: “Tasarımlarınızı sadece ekranla ve 2 boyutlu çizgisel arayüzlerle sınırlamak istemiyorsanız bilim, biyoloji ve psikolojide uzmanlaşın.”
Kaynak: Co.Design