Telesağlık Uygulamaları, COVID Sonrası Odak Noktasının Zihinsel Sağlık Olarak Görüyor

Reuters’ın 5 Kasım tarihli haberine göre, telesağlık uygulamalarının yöneticileri, karantinaların insanların sağlığını olumsuz etkilemesinin ve sanal randevu isteklerinin hızla artmasının ardından, çevrimiçi ruh sağlığı hizmeti talebinin COVID sonrası dünyada bir öncelik olacağını söylüyor.

Avrupa’nın önde gelen dijital sağlık hizmet sağlayıcılarından biri olan İsveç merkezli sağlık girişimi Kry’nin CEO’su Johannes Schildt, Lizbon’daki Web Summit’te Reuters’e yaptığı açıklamada, “Avrupa’da bir ruh sağlığı krizi var… Çözülmesi gereken büyük bir sorun var.” dedi. 

Bu yılki teknoloji buluşmasına katılan birçok şirketten biri olan Kry, kullanıcılara hemşireler ve doktorlarla video tabanlı konsültasyonlar sağlıyor ve kamu-özel ortaklıkları ve özel sigorta sağlayıcılarıyla anlaşmalar yoluyla faaliyet gösteriyor.

Schildt, çevrimiçi ruh sağlığı hizmetlerine duyulan ihtiyacın pandemiden önce de var olduğunu, pandemi sırasında arttığını ve artmaya devam edeceğini söyledi. İsveç’teki hanelerin %25’ine hizmet veren uygulamasında bu tür hizmetlere olan talep 2020’de üç kattan fazla arttı.

Tıp dergisi The Lancet tarafından yapılan bir araştırma, 2020’de, en çok etkilenenler gençler ve kadınlar olmak üzere, 76 milyon ilave anksiyete bozukluğu vakası ve 53 milyon daha fazla majör depresif bozukluk olduğunu gösterdi. 

Kry, ruh sağlığı sorunlarıyla mücadele edenler için, İsveç’te halihazırda kullanılan ve 2022’de Avrupa’da kullanıma sunulacak akıllı telefon tabanlı bir tedavi olan internet tabanlı bilişsel davranışçı terapiyi piyasaya sürdü.

Schildt, evde COVID testlerinin hastaların kendi kendine numune almasının yaygınlaşmasını kolaylaştıracağını öngörerek, “Sağlık hizmetlerini dijitalleştirme mega trendi pandemiden öncesine dayanıyor, ancak pandemi insanların aslında tüm bunları evden yapabileceklerini fark etmelerine yardımcı oldu.” dedi. 

Data İkilemi 

Ve e-sağlık sektörü yükselişte: Kry’nin son finansman turu 500 milyon dolar ve 2 milyar dolarlık değerleme getirirken ABD merkezli Carbon Health ise bu yaz Blackstone liderliğindeki finansman turunda 3,3 milyar dolar değerindeydi.

Ülke genelinde birçok kliniği bulunan ve çevrimiçi sağlık randevuları da sağlayan Carbon Health’in kurucusu ve CEO’su Eren Bali, Schildt’in görüşlerini yineledi ve Reuters’a her türlü dijital kullanımın hızla arttığını belirtti.

Salgının başlangıcında, her altı Carbon Health kullanıcısından biri şirketin uygulamasını indirmişken şu an yaklaşık %80’i cep telefonlarında bu uygulamaya sahip. Bali, bu trendin devam etmesini bekliyor. 

Carbon Health, COVID-19 salgını başlamadan önce çevrimiçi ruh sağlığı desteği sunmuyordu, ancak talepteki artış, geçen yaz bu hizmetin başlatılmasına neden oldu. 

Bali, insanların yaşamları kökten değiştiği sırada sanal sistemler ve yüz yüze randevular arasındaki yoğun entegrasyonun, başarıya giden yol olduğunu gözlemledi.

Ancak sektörün büyümesi, Avrupa ve İskandinavya’da veri paylaşımına yönelik tamamen farklı tutumların ortasında, çoğunlukla ulusal sağlık hizmetleri ve özel sigorta veri tabanlarında tutulan hasta verilerinin en iyi nasıl ele alınacağı sorusunu da beraberinde getiriyor.

Hasta verilerine erişimin teletıpı destekleyeceğini düşünen Schildt, “Bu kadar çok verinin dolaşması, farklı sistemlere dağılması çok kötü.” dedi.

“İsveç’te insanlar sizden tüm verilerini senkronize etmenizi bekliyor. ‘Neden 20 yıl önceki ait aşı bilgilerime sahip değilsiniz?’ tepkisiyle sıklıkla karşılaşıyoruz.”

Etiketler