Neden Uçakta Ağlama Olasılığımız Artıyor?

Bebeklerin uçaklarda ağlaması oldukça rahatsız edicidir. Fakat aslında yetişkinler de uçakta az da olsa gözyaşı döküyor ve bunun birkaç sebebi var.

Yüksek rakımın duygular üzerindeki etkisini inceleyen Coloradolu psikolog Jodi De Luca’ya göre, havaalanına girmek, çevresel bir değişiklik yaşarken endişelenen insanların beyninde bir tehdit algısı yaratabilir. Bir uçağa binerken havaalanında dolaşmak, güvenlikten geçmek, bagaj vermek ve zamanı takip etmek gibi birçok süreç geçiriyoruz. Kişi ne kadar “entellektüel şekilde baş etmeye” çalışsa da, bu baskı – kaza olması ihtimalinde bir daha sevdiklerini görememek gibi olası düşüncelerle birlikte – bir şekilde ortaya çıkıyor.

DeLuca’ya göre, uçağın yüksekliğine ve algılanan kontrol kaybına ilişkin psikolojik faktörlerin bir karışımı, hava seyahatinde kişiye sinir bozukluğu yaşatabiliyor.

De Luca, “Uçakla seyahat ederken çevremiz üzerinde çok az kontrol sahibi oluyoruz.” diyor. “Duygusal savunmasızlığımızın bilinçli bir şekilde farkında olsak da, duygusal beynimiz fazla mesai yapıyor.”

Ayrıca, kabin basıncının ve seslerin uçaklarda tat alma duyusunu etkileyebilmesi gibi, yükseklik seviyeleri ve uçakların hava koşulları da insanların duygusal ve fiziksel durumlarını etkileyebiliyor. Uçuş kabinlerindeki hava basıncı, tipik olarak deniz seviyesinin yaklaşık 2.000 ila 3.000 metre üzerinde ve Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu değişim insanları fizyolojik olarak etkileyebiliyor ve sıvı kaybına yol açabiliyor.

DeLuca, “Sıvı kaybı yaşadığınızda, kaynakları tükenen sadece vücut olmuyor.” diyor. “Her şey etkileniyor- beyin ve davranış da buna dahil. Bazı insanlar duygularını kontrol etme konusunda zorluk yaşıyorlar.”

Normalde ağlayan biri olmadığını söyleyen yazar Brett Martin, 2011 yılında romantik film Sweet Home Alabama’yı seyrederken gözyaşlarına boğulduğuna dair This American Life sırasında bir konuşma yaptı. Aynı şekilde, üzücü olmadığını bildiğimiz Bend It Like Beckham ve What a Girl Wants filmleri de Martin’i ağlatan filmler arasında.

Normalde ağlama konusunda sıkıntı yaşayan insanlar için, havadaki bu duygu değişimleri tedavi edici olabilir. Yazar Hayley MacMillen, tarafsız bir bölgede olduğu için uzun süren uçuşlarda ağlamayı sevdiğini söyledi.

“Hava yolculuğunda duygularınızı yaşmanıza ve onları iyice hissetmenize olanak veren bir anonimlik ve durağanlık var.” diyor.

Fakat bu, bazı uçakların bu olaydan faydalanmaya çalışmasını engelleyemedi. Geçtiğimiz yıl Virgin Atlantic, Lion veya Moonlight gibi uçuşta gösterilen bazı filmler için “duygusal sağlık uyarıları” yayınladı ve yolcuları olası ağlama hisleri konusunda uyardı.

2017’de Londra Gatwick Havaalanı tarafından desteklenen bir yolcu anketinin sonuçlarına göre, erkeklerin %15’inin, kadınların ise %6’sının uçuş sırasında film izlerken ağlama olasılığı, normalde aynı filmi izlerken ağlama olasılıklarından daha yüksek.

Uçuş sırasında izlenen filmler insanlar için tetikleyici olabiliyor. De Luca, havayolunun sunduğu şeyleri oynatan küçük ekranların aydınlattığı bir uçuş kabininin karanlığının, kişinin uçuş sırasında yalnız olduğunu fark etmesini sağlayabileceğini söylüyor. Bununla birlikte, tepkilerimizi yöneten beyin kimyasallarının yüksek rakımda dengesizleştiğini belirtiyor.

Uçuş sırasında ağlamak istemeyenlerin beyinlerini harekete geçiren zorlu faaliyetler gerçekleştirmeyi denemesini öneriyor. “Sudoku veya çapraz bulmaca çözmeyi deneyin.” diyor. “Bunlar daha fazla düşünmenize ve daha az ağlamanıza yardımcı olacaktır.”

Etiketler