Amazon, 13.7 milyar dolarlık Whole Foods satın alımını duyurdu. Eğer perakendeci değilseniz bu haberi şu şekilde açıklayabiliriz. Bu, Apple’ın Tesla’yı satın aldığını duyurması gibi bir şey – tüm otomobil endüstrisinin bir gecede yön değiştirmesi veya Google’ın Samsung’u satın aldığını duyurması – Android’i, mümkün olan her türlü giyilebilir cihazda yerleşik gelecek işletim sistemi olarak kuvvetlendiriyor.
Perakende sektörü bu konuda şokta olan tek sektör de değil. Unilevers, General Mills ve Krafts de eşit derecede etkilenmekte. Bir gecede Amazon, depodan tüketicinin evine kadar bir hızlı otoyol inşa etti ve eve teslimini bir sonraki nesle taşıdı. Bir marka sahibiyseniz, bu hareketin geleneksel markaları atlaması olası – hepsi özel markaların (private label) lehine. Demek istediğim, Amazon’u Whole Foods özel markalarını en tepe çevrimiçi pozisyonuna çıkarmaktan, bütün geleneksel oyuncuları ikinci plana atmaktan alıkoyan nedir?
Şanslı azınlıktaysanız ve bu bir perakendeci olmadığınız anlamına geliyor, bu turdan sağ kurtuldunuz. Fakat endüstriniz çok geçmeden ön plana çıkarılacaktır. Bu konuda ne yapmalı? Neden yirmi yıl önce yaptığım bir deneyi yapmayasınız?
1997’de, bugün internet olarak adlandırdığımız World Wide Web’in icadından üç yıl sonra, LEGO şirketinden bir beyefendi ofisimin oradan geçti ve LEGO’nun geleceği hakkında tavsiyemi istedi. Cevabım şuydu: 5 yıl sonra plastiğin yasaklanacağını düşünün, LEGO farklı olarak ne yapardı? Daha sonra bu soru, LEGO’nun dijital inovasyon çalışmalarında etkili oldu. Bir gelecek senaryosunu günümüze uyarlayarak LEGO, çok daha öncesinden, 2020’de markalarına ne olabileceğini düşünmeye başladı.
LEGO hiçbir zaman dijital bir şirkete dönüşmedi fakat dijital dünyadan en iyi şeyleri seçti. Böylece yıllar sonra, benim Küçük Data’da (Small Data) keşfetmiş olduğum tıklamalar ve tuğlalar arasındaki hassas dengeyi kurmayı başardı.
Gerçek şu ki; bankacılık, nakliye, oteller, hava yolları, hangi endüstride olursanız olun rolünüz, aynı soruyu kendi alanınıza uyarlamak olmalı. Şu soruyu sormaya çalışın: Yarının gazetesinde hayal edebileceğiniz en rahatsız edici başlık ne olabilir? Mesela gelecekte sağlam bir yeri olacak, siz dahil olmak üzere sektördeki herkesin ne istediğini temsil eden bir şirket seçin. Ardından da eşit derecede sağlam bir pazar payı olan ve bugünün tüketicileri tarafından çok sevilen bir şirket seçin. Sonra bu ikisini birleştirin. İşte nihai kabusunuzun içine düştünüz.
Kendinize bu takımyıldızının neyi temsil ettiğini ve neden bu kadar korkutucu olduğunu sorun. Ardından bunun markanız ve yenilik stratejiniz için bir yol haritası olmasına izin verin.
WalMart’ın Amazon’u 10 yıl önce satın aldığını hayal edin. Mümkün mü? Evet. Veya Visa PayPal’ı satın almış olsaydı? Bunun yerine WalMart, birçok pazar liderinin inandığı gibi, kendi kendine yapabileceğini düşündü. 10 yılın ardından bugün, e-ticaret endüstrisine girmek için yapmış oldukları dört girişime rağmen hala yetişme mücadelesi içindeler. Visa, Apple Pay’ın sonuçlarını anlamak için uğraşıyor. Marriott, Airbnb’nin gerçek sonuçlarını anlamak için çabalıyor.
Bu, beni Amazon konusuna geri döndürüyor. İşletme, pilot mağazası AmazonGo ile henüz başarıya ulaşmadı. Bunun yerine sıra atladılar, halihazırda var olan ve önceden kanıtlanmış bir iş modelini benimsediler ve her iki dünyanın en iyilerini bir araya getirip birleştirdiler. Bahse girerim yakında Amazon’un kuvöz (incubator), kasiyerin olmadığı ödeme modelini mevcut perakende formatına akıtan Whole Foods’a, WholeFoodGo’ya tanık olacaksınız. Bahse girerim droneları, Whole Foods Dash’i ve Whole Foods One Click’i yakın zamanda göreceğiz. Geleceği hayal etmenin ne kadar kolay olduğunu gördünüz mü? O halde beklemeyin. Graeme Wood’un da bir zamanlar yazdığı gibi: “Değişiklik daha önce hiç bu kadar hızlı gerçekleşmedi ve asla bu kadar yavaş gerçekleşmeyecek.”
Small Data: The Tiny Clues That Uncover Huge Trends kitabının yazarı Martin Lindstrom’un yazısından çevrilmiştir.