Birleşik Krallık hükümeti, Paris’teki iklim değişikliği konferansında düşük karbon enerjili gelecek konusunda harekete geçmek konusundaki anlaşmada yer almıştı. Bundan birkaç gün sonra, evlerin çatılarına güneş paneli taktıranlara verilen teşvikte %65 azaltma yapmaya karar verdi.
Enerji ve İklim Değişikliği Departmanı’nın yaptığı etki analizi, bu kararın endüstrideki 32.000 iş pozisyonundan 18.700’ünü yok edeceğini ortaya koyuyor.
Bundan ayrı olarak, güneş enerjisi endüstrisindeki oyuncuları ve çevrecileri kızdıran başka teşviklerde de kesintiye gidilmişti.
Hükümet, tüketiciye yansıyan faturaların, yenilenebilir enerji teşviklerinin oluşturduğu masraflardan korunması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle çatı güneş enerjisi işinde olanlara Şubat ayından itibaren kilowatt başına 12.47 pence yerine 4.39 pence ödemeyi uygun görüyor.
Enerji ve iklim değişikliği sekreteri Amber Rudd, %87 kesinti ile 1.63 pence ödemeyi önermişti. Ancak gelen eleştirilerden sonra yukarıda belirtilen değerlere çekildi.
Rudd, “Benim önceliğim yoğun çalışan aileleri düşünmek. Onlar için enerji faturalarının en düşük seviyede olmasını sağlarken, düşük karbon teknolojiler için anlamlı seviyede desteği sağlamak durumundayım. Dengeyi doğru kurmalıyız. Teşviklerin geçici olması, kalıcı iş modelinde yer almaması gerektiği konusunda çok netim. Teknolojinin maliyeti ucuzladıkça, tüketici kaynaklı destek azalmalı.” diyor.
Hükümet, teşviklerin 2019 yılına kadar 100 milyon £ mertebesine erişeceğini belirtti.
Bu kesintilerin dar görüşün eseri olduğu, güneş enerjisi endüstrisine sınırlama getireceği ve insanların işini kaybetmesine neden olacağı konusunda eleştiriler var. Enerji faturalarının korunması konuşuluyorken, en ucuz enerjilerden birine sınır koymanın hiç anlamlı olmadığı şeklinde beyanatlar geldi.
“Dünya’nın Dostları” adlı grup, Paris’te küresel sıcaklığı 2 derece düşürme konusunda anlaşmaya katılan hükümetin gerçek renginin ortaya çıktığını ve bu rengin “yeşil” olmadığının görüldüğünü söyledi.
Solar Trade Association, daha bu kesintiler başlamadan önce, Mark Group gibi güneş paneli kuran şirketlerin kapanması ile 6.000 kişinin işini kaybettiğini belirtti.
Greenpeace, hükümetin yanlış yolda olduğunu söyledi. Barbara Stoll şu şekilde beyanat verdi: “Hinkley’deki bir nükleer santral sadece bir ayda tüm güneş enerjisi sektörüne 4 yıl içinde yapılan teşviki sömürebilir. Bakanlar neden eski, pahalı ve yüklü yatırım gerektiren bir enerji kaynağına açık çek veriyorlar anlamak mümkün değil. Bu ekonomik açıdan anlam taşımıyor ve uzun vadede faturaları şişirecektir. Maliyetlerin düşmesi, talebin artması ve Paris sonrası artan ivme sayesinde Büyük Britanya endüstrisi, hükümetin bu saldırılarının üstesinden gelecektir. Ancak soru, George Osborne’un anlamsız politikaları nedeniyle daha kaç işçi, yatırım ve iş fırsatının heba olacağıdır. Hükümet, Paris’teki iklim anlaşmasına bağlı kalacağını iddia ediyorsa, bunu en ucuz ve güvenli şekilde güneş enerjisi ile sağlayabilir.”
Solar Trade Association’ın CEO’su Paul Barwell ise: “Yapılanlar, fatura ödeyenlerin çıkarına değil çünkü güneş enerjisi bir süre sonra en ucuz düşük karbonlu enerji kaynağı haline gelecek. Güneş enerjisinden desteği çekmek, işi kırılma noktasına getirmektir.” diyor.