Google Asya Pasifik Bölgesi Performans Çözümleri Bölüm Başkanı Mahir Erkan ile Pazar Sohbeti

Hepinize merhaba, bugün DigitalTalks Pazar Sohbetleri’nde Google Asya Pasifik Bölgesi Performans Çözümleri Bölüm Başkanı Mahir Erkan ile birlikteyiz.

Mahir merhaba, pazar günü sohbet davetimi kabul ettiğin için öncelikle teşekkür ederim. Seni tanımayanlar bize kısaca kendinden ve şu anki görevinden bahseder misin?

Ozan merhaba, öncelikle davetin için teşekkür ederim; sohbetlerin takipçileri için ek bir bilgiyle başlayıp seninle üniversite yıllarına kadar uzanan bir tanışıklığımız olduğunu belirteyim.

Alman ve Amerikan şirketlerinde edindiğim pazarlama ve reklam (ajansı) tecrübelerinin sonrasında başladığım Google Türkiye ofisinde 8 yıl çalıştıktan sonra perakende bölüm başkanıyken Asya Pasifik Bölgesi’nden gelen bir teklifle bu bölgeye geçiş yaptım. Son bir yıldır Asya Pasifik (APAC) Bölgesi’ndeki Google ekiplerinin, reklam verenlerin ve ajansların mobil dönüşümlerini hızlandırmak için bölgesel programlar üretip bunların uygulanmalarını koordine eden bir ekibi yönetiyorum. Bildiğin gibi bu bölgede, internet kullanımı yoğunlukla mobil cihazlarda gerçekleşiyor ve bu kullanım tecrübesi çok farklı olduğu için firmalarla daha da yakın çalışmamız gerekiyor.

Asya Pasifik Bölgesi deyince hangi ülkeleri düşünmemiz gerekir?  Hangi ülkede yerleşiksiniz ailenle? En çok hangi ülkeleri ziyaret ediyorsun?

APAC, dünya nüfusunun yarısını oluşturan; iki dünya devi Çin ve Hindistan gibi ülkelerin yanı sıra Japonya ve Avustralya gibi çok gelişmiş ülkelerin içerisinde yer aldığı Endonezya, Tayland, Kore gibi onlarca ülkeyi kapsayan kendi içinde çok farklılıkları olan bir bölge. Ülkeler arasındaki seyahat süreleri 7 saati bulabiliyor. Ailemden uzak kalmayı çok tercih etmesem de ülke ekipleri ile iletişimde olmak için sürekli olarak seyahat etmem gerekiyor.

Birçok küresel firmanın bölge yönetim ofislerinin de bulunduğu Singapur’da yaşıyoruz. Eşim ve oğlum ile taşınmaya karar verdiğimizde doğrusu Singapur hakkında çok fazla bilgi sahibi değildik. 50 yıllık geçmişi olan bir ülkenin, uluslararası çalışanların en çok tercih ettiği ülke haline gelmesi, ne kadar ciddi bir planlama ve uygulama ile yönetildiğini gösteriyor.

Daha önce uzun yıllar Google Türkiye Ofisi’nde çalıştın. Türk şirketleri/yöneticileri iş yapış şekilleri bakımından daha çok hangi ülkedeki şirketlere/yöneticilere benziyor? Bizim özgün olduğumuz noktalar var mı?

Maalesef Türkiye’de iş hayatının sorunsuz ve huzurlu şekilde devamını sağlayacak bir ortam bulunmadığı için firma yöneticileri uzun vadeli plan ve yatırım yapamıyorlar. Bence Türkiye’de çok daha fazla çalışıyoruz. Fakat iş hayatında genel bir verimsizlik olduğu için bu, herkesin günlük hayatına yansıyor. Ama iş arkadaşlıkları düzleminde çok daha iyi ilişkiler kurduğumuzu da belirteyim.

Son bir senedir yaptığım işin içeriği ciddi olarak değişse de bölge rolü olması sebebiyle karşılaştırma yapma fırsatım arttı. Avustralyalılar sanki bu bölgede değil de Amerika veya İngiltere’de yaşıyor gibiler; Japonları çalışkanlıkları nedeniyle bu bölgenin Almanları gibi düşünebiliriz veya Çinlileri iş bitirici özellikleri ile Ruslara benzetebiliriz. Ama ortak noktaları (Uzak Doğu tarzından da kaynaklanabilir) sakin olmaları. Neredeyse her firma birden fazla ülkede faaliyet gösterdiği için çok kültürlü veya boyutlu düşünmek yöneticilerin yaşam biçimleri olmuş.

Seni Asya Pasifik Bölgesi’nde en çok şaşırtan ne oldu? Bu sorumu iki yönden de düşünebilirsin. Birincisi genel, her türlü yönden. Diğeri ise dijital dünya açısından. Kimi konularda hayata daha farklı bakıyor musun artık? Bakıyorsan bunlar nedir?

Mahir ErkanÜlkeler arasında bu kadar farklılık olmasını beklemiyordum. Neredeyse ilk yılın tamamını yaşam tarzından (dil, din vb.) ekonomik gelişmişliğe kadar birbirinden tamamen farklı dinamikleri anlamaya çalışarak geçirdim. Örneğin Çinliler ile Koreliler ne fiziksel ne de düşünsel olarak hiç de birbirine benzemiyor 🙂

Dijital dünya olarak bakıldığında en net ayrım şu: bu bölgedeki insanların büyük bölümünün internet ile ilk tanıştığı cihaz, cep telefonları. Bu nedenle bölgede mobil internet bir trend değil iletişimden medyaya ticaretten sanata kadar her şeyin ana odağı. Unutmamamız gereken nokta ise cep telefonlarının sahip oldukları kamera, sensörler ve GPS gibi ek özelliklerle bambaşka bir kullanıcı tecrübesi sunması. Dolayısıyla bu bölgedeki firmalar, tüm yatırımlarını Amerika ve Avrupa’dakilerin henüz (!) o kadar üzerinde durmadığı bir alana yapıyorlar. Ben de şu anki pozisyonum gereği bu firmaların mobil dönüşümlerini hızlandırmak üzerine projeler üretirken hayata baktığım pencere büyük ölçüde mobil (kişiselleştirme, IoT, uygulamalar vb.) haline geldi.

Orada eminim birçok farklı şirketle ve girişimci ile tanışıyorsundur. Bu çerçevede Türkiye’deki şirketlere ve girişimcilere tavsiye edebileceğin kimi noktalar var mı? Kimi fırsatlar varsa, bunlar hangi alanlarda?

Her tür sektörde faaliyet gösteren küresel firmaların neredeyse tamamı, ciddi büyüme beklentileri olduğu için en önemli yatırımlarını bu bölgeye yapıyor. Bu nedenle Türkiye’deki şirketlerin de bu pastadan pay alabilmek için Asya Pasifik Bölgesi’ni tanımaya bir yerden başlaması gerekiyor. Singapur gibi günlük hayatın iniş çıkışlardan uzak olduğu, hukuki süreçlerin sağlıklı işlediği ve devlet kurumlarının tamamen firmaları desteklediği bir ülkede kolayca faaliyete başlanabilmesi mümkün. Hatta devletimizin bu konuda ciddi destekleri olduğunu da hatırlatayım. Tek yapılması gereken Ekonomi Bakanlığımızın Singapur Ticaret Müşavirliği’ne müracaat edilmesi olacaktır.

Mahir verdiğin değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Eklemek istediğin başka bir nokta var mı?

Davetin için ben teşekkür ederim. Bu konulara ilgi duyanlar için iki eklemede bulunayım: İnterneticaret isimli kişisel bloğum aracılığı ile ara ara dijital hayattaki gelişmeler üzerine paylaşımlar yapmaya çalışıyorum. Bu bölge hakkında biraz daha bilgi almak isteyenler, geçen aylarda konuk olduğum bir toplantıdaki sunumuma göz atabilirler.

Çok teşekkürler. Sana çalışmalarında başarılar diliyorum. Yolum Singapur’a düşerse de mutlaka ziyaretine geleceğim. Umarım seni ilerleyen aylarda bir DigitalTalks Etkinliği’nde ağırlarız. Ailenle iyi pazarlar dilerim. Görüşmek üzere.

Etiketler