Avrupa’nın Elektrik İhtiyacının %8’i Rüzgar Enerjisinden Karşılanıyor

Avrupa Birliği’nde rüzgar enejisinden üretilen elektrik şebekesi kümülatif kapasitesi 2014 yılında 129 GW’a(GigaWatt) ulaştı ve tüm Avrupa’nın elektrik ihtiyacının %8’inin rüzgar enerjisinden karşılanması sağlandı. Bu üretim miktarı Belçika, Hollanda, Yunanistan ve İrlanda’nın yıllık elektrik tüketim miktarına denk geliyor.

Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi (JRC) tarafından yayınlanan rapora göre, bu sektördeki yatırımlar ve büyümeler sayesinde 2020’ye kadar Avrupa’nın paylaşılan elektriğinin %12’sinin rüzgar gücünden karşılanabileceği öngörülüyor. Bu plan gerçekleşirse Avrupa enerji ve iklim paketinde yer alan paylaşılan enerjinin %20’sinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması hedefine de ciddi katkı sağlanmış olacak.

2014 JRC rüzgar raporunda Avrupa Birliği’nin, rüzgar enerjisi sektöründeki teknolojik, ekonomik ve pazarla ilgili gelişmeler üzerinde durduğu vurgulanıyor.

Yenilenebilir bir enerji olan rüzgar enerjisi, son 20 yıl içerisinde en geniş ve en başarılı uygulama alanına ulaştı. Bu gelişmeler sayesinde global kümülatif enerji kapasitesi 3 GW’tan 370 GW’a yükseldi. Geçen yılın raporuna göre tüm dünyada kurulan türbinlerin toplam kapasitesi 52.8 GW olarak ölçüldü. Bu rakam 2013’e göre %48 ve 45.2 GW ile bir önceki rekora sahip 2012’ye göre %17 daha fazla.

23.2 GW’lık yeni tesis kurulumu ve %44’lük pazar payı ile Çin, bu konuda henüz sadece 13.5 GW’lık tesise sahip Avrupa Birliği’nin çok ilerisinde. Ancak AB kümülatif kapasitede başı çekiyor ve 129 GW’lık rüzgar tesisi yatırımlarıyla 6 ülkeye enerji sağlıyor. Danimarka, Portekiz, İrlanda, İspanya, Romanya ve Almanya olmak üzere 6 ülkenin elektrik ihtiyacının %10 ile %40’lık bölümü rüzgar enerjisinden karşılanıyor.

Avrupalı türbin üreticileri ise 2014 yılında sektörün Çin haricindeki dünya pazarının %78’ine hakim durumda. Yüksek rekabet ve azalan türbin maliyetleri göz önünde bulundurulursa, üreticiler daha başarılı fiyat yönetimi ve azaltılan hammadde giderleri sayesinde bilançoyu geliştirmeyi başardı. Proje finansman bedellerinin azaltılması sayesinde ise rüzgar enerjisi üretme maliyeti gün geçtikçe daha aşağıya düşüyor.

AB’nin Yenilenebilir Enerji Hedefleri

AB’nin enerji tüketiminin %20’sinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması, “20-20-20” olarak da adlandırılan ve 2020’ye kadar gerçekleştirilmesi planlanan iklim ve enerji hedefinin bir parçası. Bu hedef çerçevesinde AB sera gazı emisyonunun 1990’daki seviyeye oranla %20 azaltılması ve enerji verimliliğinin de %20 iyileştirilmesi öngörülüyor.

2014 Ekim ayında ise AB liderleri 2030’a kadar gerçekleştirilmesi planlanan yeni hedefler belirledi: Yurt içi sera gazı emisyonunun 1990’a oranla %40 azaltılması ile yenilenebilir enerji oranı ve enerji tasarrufunun en az %27 olması kararlaştırıldı.

Yenilenebilir enerjiler üzerine yapılan araştırmalar Avrupa Komisyonu’nun güvenilir, düşük maliyetli ve iklim dostu enerji stratejisi olan Enerji Birliği’ni de destekliyor.

Şubat 2015’te uygulanmaya başlanan bu strateji kapsamında üye devletlerin enerji tedarik sorunu yaşaması halinde dayanışma içinde olmaları planlanıyor. Sınırlar arası enerji akışının serbest olmasıyla birbirine iyi entegre bir enerji pazarının oluşturulabileceği, enerji verimliliğinin arttırılabileceği ve düşük karbon toplumuna dönüşümün devam ettirilebileceği düşünülüyor.

İklim değişikliğiyle baş etmeye çalışırken enerjinin daha akıllıca kullanılması, hem yeni iş fırsatları ve büyümeyi teşvik ediyor hem de Avrupa’nın geleceğine yatırım özelliği taşıyor.

DigitalTalks olarak biz de enerji alanında yaşanan bu dönüşümü çok önemsiyoruz. DigitalTalks Sonbahar15’te mutlaka bir oturumu yenilenebilir enerjiye ayırmayı planlıyoruz.

Etiketler