Görsel Pazarlama ve Lokasyon Bazlı Hedeflemenin Geleceği

Belirli bir tüketici grubunu hedeflemek için çeşitli araçlarla süslenmiş olsa da, günümüz reklamcılığının büyük bir kısmı hala o kadar genelgeçer ki, çoğunlukla alakasız ve zamanı geçmiş reklamlarla dolu. Mesela Amazon’dan bir dalgıç kıyafeti aldıktan sonra sürekli olarak karşınıza çıkan dalgıç kıyafeti reklamları sinirinizi bozuyor, değil mi?

Aslında reklam verenlerin istediği, Tom Cruise’un Azınlık Raporu filmindekiyle aynı: Bir adam alışveriş merkezine girerken reklamcılar onun ismini söylüyor ve belirli ürünler için onu hedef alıyor. Kıyafetlerinden, saçlarını ayırma şekline kadar, baştan sona bütün imajı, etrafındaki reklamcılara sayısız mesaj veriyor. Sonrasında ise her işletmenin, kişinin lokasyonunu belirledikten sonra özelleştirilmiş reklamlar oluşturması bekleniyor.

Daha etkili hedef bazlı reklamlar için görsel verilere başvurun.

Lokasyon datası, çoktan günlük hayatımızı değiştirmeye başladı bile. Harita ve yönlendirmelerden, snap’lerimizdeki kişiselleştirilmiş filtrelere kadar, nerede olduğumuzu anında bildirebiliyor ve internette sonsuza kadar kalacak olan zamansız bir fotoğraf ekleyerek bu bilgiyi etiketleyebiliyoruz. Pekiyi bu, işletmeler için ne anlama geliyor?

Google’ın insan beyninin nasıl çalıştığını inceleyen teknolojisi ‘nöral ağ’ ile, her lokasyon bazlı etikete bir kaynak bağlayabiliyor, böylelikle pazarlamayı daha güçlü ve kişiselleştirilmiş hale getirebiliyoruz. Ergenlik çağıdaki gençler, nerede alışveriş yaptıklarını göstermek için en güncel selfie’lerini etiketlerken, Google’daki uzmanlar, lokasyon bazlı hedeflemenin mağazanın kendisi için nasıl fayda sağlayabileceği üzerinde kafa yoruyor.

Tobias Weyand ve takımı, pikselleri baz alarak, bir fotoğraftaki lokasyonu kendi kendine belirleyebilen bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Fotoğrafın lokasyonunu belirleyen, PlaNet isimli bu makineyi eğitmek için 126 milyon görselden oluşan bir data setini, ilgili lokasyonlarla birlikte eşleştirdiler. Makinenin gücü, indeksleyebileceği toplam görsel sayısından geliyor. Dünyadaki görsel sayısı artarken, makinenin de doğruluğu artmış oluyor.

Google’ın ‘nöral ağı’, an itibariyle bir görselin nerede çekildiğini belirleyebiliyor; böylelikle mobil kullanım ve mobil reklamcılığın peyzajı, yepyeni bir alana taşıyor. Görsel pazarlamanın lokasyon bazlı hedefleme içerisindeki gelişimi ile birlikte gelecekte dominant olacak pazarlama stratejileri, kesinlikle bu gücü arkalarına alacak.

Birinin nerede olduğunu ve ne yaptığını anlık olarak gösteren veriler, lokasyon bazlı etiketlemenin geleceğini büyük ölçüde değiştirebilir. Mesela spor salonunda çekilen bir selfie, Smartwater’ın bir reklamına yol açabileceği gibi, havaalanı kapısında çekeceğiniz bir fotoğraf, uçuş noktanızdan size özel bir kampanyayla sonuçlanabilir.

Gizlilik göstergelerine dikkat edin.

Her geçen gün daha fazla yerel işletme, mobil teknolojiden faydalanmaya başladı. 1.483 tüketici arasında yapılan bir ankete göre, tüketicilerin 588’i, her gün mobil cihazları üzerinden en az bir yerel işletme reklamı ile karşılaştıklarını belirtti. Bunu, görsel aramadaki gelişmelerle birleştirdiğiniz zaman ortaya girişimciler için oldukça güçlü bir pazarlama aracı çıkıyor. Halihazırda Nesnelerin İnterneti’ne dahil olmuş kişileri hedeflemek, bu bağlamda oldukça mantıklı.

Tabii ki de bu teknolojiyi kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan biri, gizlilik ilkeleri. Bir çocuğu kucağınıza alırken yüzünüzü ekşittiğiniz bir fotoğraf sonucu eğer karşınıza yoga ekipmanları ya da masör reklamları çıkıyorsa, bu büyük bir ihtimalle hoşunuza gitmeyecektir. Daha önemli bir nokta daha var: Bu teknolojiyi kapattığınız zaman yine de lokasyon bazlı takip edilip edilmeyeceğiniz. Bir işletme, sizi etiketlenmediğiniz bir görsel üzerinden hedefleyebiliyorsa, ortaya ciddi gizlilik ve güvenlik endişeleri çıkacağı kesin.

Bahsettiğimiz bu teknolojinin fazlasıyla veri sunduğu ortada. Bu da pazarlamacılar için büyük nimet. Ancak tüm bu stratejiler yanlış kullanılır ve kullanıcılar kendilerini ifşa edilmiş hissederse, lokasyon bazlı hedeflemenin pozitif potansiyeli çok çabuk bir şekilde negatife dönüşebilir. Bu datayı ve teknolojiyi yönlendirmenin büyük ustalık ve incelik gerektirdiği kesin.

Etiketler