TiZE CEO’su ve kurucu ortağı Rana Gujiral, Fast Company’de yayınladığı köşe yazısında her şirketin startup kültürünü nasıl benimseyebileceğini ve hayata geçirebileceğini açıkladı.
2014 yılında yaratıcı tasarımlar için kişisel elektronik kesme makineleri üreten Cricut’ta başkan vekili olarak görev aldım. O zamanlar şirket zor zamanlar geçiriyordu. Bir zamanlar sektör lideri olmasına rağmen rakipleri tarafından geride bırakılmıştı ve benim işim yönetici ekiple birlikte işleri tersine çevirmekti. Markayı yeniden tanımlamaktan daha fazlasına ihtiyacımız vardı. Bir startup gibi düşünmeli ve hareket etmeliydik.
Bu çözüm, bir zamanlar sektörde başarı elde etmiş baskın şirketlerin karşılaştığı sorunlara karşı uygulanabilecek bir çözüm. Bu yılın başlarında Samsung, şirkette startup kültürünü yeniden uygulamaya koyma gereksinimi duyduklarını açıklamıştı. Bu elbette başarılması oldukça zor bir iş ve maalesef Cricut’ta da işler umduğumuz gibi gitmedi.
Girişimci ruhunu benimsemek ve işbirliğini arttırmak yerine sadece ofisin tasarımını değiştirdik. Mola odasına pinpon masası yerleştirmek ve açık ofis planını uygulamak çalışanlarımızda bağlılık duygusunu geliştirmedi ve ekibin hızlıca geri dönüşüne yardımcı olmadı.
Asıl işe yarayanı anlamamız ise biraz zaman aldı. Yönetim hiyerarşisini sadeleştirmek, plan yapmak ve çalışanları yönetmekten ziyade onları dinlemeye zaman ayırmak fayda sağladı. Bu çok zor olsa da şirket kültürü üzerinde daha derin ve uzun süreli etki bıraktı.
Kural Kitabı Aramayı Bırakın
Bir startup kültürünü alıp bir şirkete öylece uygulayamazsınız. Kurulmuş şirketlerin aksine startuplar var olan bir iş modelini takip etmez, yenisini oluşturmaya çalışır. Startuplarda deneyler yapılır, ne olacağı gözlemlenir ve sonuca göre yeni bir yöntem denenir. En önemlisi ise işleyiş süreçlerinde bir standart söz konusu değildir. Çünkü aslında her şey bilinmeyen konumundadır.
Var olan bir startupı taklit edemeyecek olsanız da enerjisini ve ruhunu benimseyebilirsiniz. Startup kültürünü fiziksel sıkıntılarından bağımsız düşünün: Tutkusunu, kişiselliğini, kıvraklığını, gerçekliğini ve işbirlikçi yapısını düşünün. Bu unsurları çalışanlarınıza sadece kıyafet yönetmeliğini esneterek kabul ettiremezsiniz.
Asıl yapmanız gereken “her şey mümkündür” mantığı yaratmaktır. İşte şirketin büyüklüğünden bağımsız startup kültürünü benimsemek için takip edebileceğiniz adımlar:
- Hiyerarşiyi Basitleştirin
Startuplar küçüktür yani büyük şirketlerdeki gibi katı yönetim yapıları bulunmaz. Organizasyonel şemayı komple ortadan kaldırın demiyorum ancak fikirlerin özgürce dile getirildiği bir ortam yaratın.
Elbette ofise bir pinpon masası getirirseniz bütün departmanlardan çalışanlar etrafında toplanacaktır. Ancak topluluğu desteklemenin başka yolları da vardır. Büyük işletmelerde sosyal işletme araçları ve şirket içi ağlar faydalı olabilir. Amaç herkesin kendine ait bir yeri olduğunu hissettirecek ortamı oluşturmaktır.
- Sağlanan Katkıyı Görünür Kılın
Bir startupta yaptığınız işin şirketi nasıl ileriye taşıdığını görürsünüz. Üzerinde çalıştığınız bir fikrin gerçek bir ürün veya hizmete dönüştüğünü görmek inanılmaz motive edicidir. Büyük şirketlerde bireysel katlılar mikroskobik düzeydeymiş gibi hissettirebilir. Zira siz olmasanız da şirket sorunsuz yoluna devam edebilecekmiş gibi gelebilir. Çalışanlarınızın işlerinin sahibi olduklarını hissetmelerini sağlayın. Hiyerarşiyi azalttığınızda çalışanların projelerini takip etmelerine fırsat verebilir ve etkilerini görmelerini sağlayabilirsiniz.
- Departmanları Gözden Geçirin
Küçük ve fonksiyonel ekipler büyüklere göre daha iyi iş kotarır. Ekip içinde sık ve hızlıca fikir alışverişini destekleyin. Gözünüzde büyüttüğünüz projeyi ufak projecikler haline getirin. Ardından 3-4 kişiden oluşan her bir ekibe bu minik projeleri dağıtın.
Örneğin bir yazılım geliştirme projesi için ekibimizde bir proje lideri, bir yazılımcı, bir UI/UX tasarımcısı ve bir satış veya pazarlama ekip üyesi bulunabilir. Küçük projeler daha yakın teslim tarihi, daha hızlı geri dönüş ve değişen müşteri ihtiyaçları veya pazar dinamiklerine daha çabuk cevap veren çevik geliştirmeler anlamına gelir.
- Müşteri Geri Bildirimini Entegre Edin
Startuplar projeleri aşamalı olarak gerçekleştirir. Gelişim gösterdikçe testlere ve müşteriden gelen geri bildirime göre değişikler yaparlar. Aynı yaklaşımı kendi iş modelinizde de uygulayın. Yepyeni bir ürünü tanıtıp ardından müşterilere söz vermek yerine pilot uygulamaları yeni ürünleri aşamalı olarak hayata geçirirken kullanın. Bu sayede hem işinizi geliştirebilir hem de şirket kültürüne büyük fayda sağlayabilirsiniz.
- Daha Çok ve Daha Dikkatli Dinleyin
Startup kültürünün en büyük düşmanı bir işi yaparken tıkanmaktır. Değişiklik yapmayı reddetmek yaratıcılık ve orijinalliği öldürür. Atik olun, açık olun ve çalışanlarınızın söylediğine kulak verin.
Startupların başarılı olmasının sebeplerinden biri tedbirli davranmayı bırakmak ve hızlı deneyler yapmaktır. Çoğu köklü şirket için bu pratik bir çözüm değildir. Ancak yine de şirket kültürünü değiştirebilir ve daha girişimci bir ruh yakalayabilirsiniz