Maddy Renslow ve Amber Eckart, ikiz gibi görünebilir, ama ister inanın, ister inanmayın, birbirlerine tamamen yabancılar.
Bu iki kadın aslında “doppelganger”; yani aralarında hiçbir kan bağı olmamasına rağmen birbirlerine ikizi kadar benzeyen iki insan anlamına gelen bir fenomen.
Birbirilerini Niamh Geaney tarafından kurulan TwinStrangers.net isimli site üzerinden buldular.
Geaney’in kendi doppelganger’ını bulma deneyimi, viral hale geldi ve YouTube üzerinde 8.1 milyondan fazla kez izledi. İlk deneyiminden sonra iki doppelganger daha buldu; yani totalde ona benzeyen tam 3 kişi var!
Geaney, ABC News’a verdiği röportajda, “Bence insanlar çoğunlukla meraktan birbirlerinin ikizlerini bulmak istiyorlar. Onlara benzeyen birini bulmaktan çok, ilginç ve eğlenceli bir deneyim olacağını düşünmeleri onları bu arayışa itiyor.” diyor.
Geaney, TwinStrangers.net sitesini, dünya çapında insanların birbirlerinin doppelganger’larını bulmalarına yardımcı olmak için kurmuş. Websitesinin 1 milyonu aşkın kayıtlı kullanıcısı var ve bu zamana kadar 1000’den fazla doppelganger eşleşmesi yapılmış.
Websitesini kullanabilmek için kullanıcılar, kendilerine ait iki adet fotoğraf yüklüyor, sonrasında da benzer fiziksel özelliklerde, yaşta ve etnik kökende olan insanlar arasından seçim yapabiliyor.
Geaney bunu, “Eğer benim filtremi inceleyecek olursanız, 23-33 yaş arası, Kafkas ve benimle aynı fiziksel özellikleri seçmiş olan insanlarla karşılaşacaksınız.” şeklinde açıklıyor.
ABC News’ta yayınlanan Nightline ve Twin Strangers işbirliği sayesinde, Avustralyalı Amber Eckart ile Amerikalı Maddy Renslow bir araya geldi. Birbirlerini ilk defa TwinStrangers.com üzerinde görmüşlerdi.
Eckart, Renslow’un fotoğrafını site üzerinde gördüğü zaman benzerliklerinden ötürü adeta şok oldu: “Benzeyip benzemediğimizi öğrenmek için bana Maddy’nin bir fotoğrafını gönderdiler. Suratının üst kısmı yüklendiği sırada bunun aslında benim fotoğrafım olduğunu sandım. Sonra geri kalanı da yüklendi ve bunun çok çılgınca olduğunu düşündüm. Göz rengimiz de aynı, ki bu bana oldukça tuhaf geldi, çünkü basit bir kahverengi değil; yeşilimsi kahverengiye benzeyen, değişik bir rengimiz var.”
Renslow ise şaşkınlığını şu şekilde dile getirdi: “Her şeyden önce gözlerimizdeki benzerlik dikkatimi çekti. Kendime benzeyen biri ile daha önce hiç tanışmamıştım, bu yüzden fotoğrafını görmek oldukça tuhaf geldi.”
İkili birlikte vakit geçirdikçe daha da fazla benzerlikleri ortaya çıktı. Eckart, “Beraber kahvaltı yaparken resmen tırstım, çünkü lokmalarımızı aynı şekilde yiyorduk.” dedi.
Belli bir süre sonra saçlarını aynı renge boyayıp aynı tarzda kestiren Renslow ve Eckart’ın erkek arkadaşları bile zaman zaman onları karıştırabiliyor. Tüm bu benzerliklerin arkasında genetik bir sebebin yatıp yatmadığını öğrenebilmek adına kızlar, Ancestry.com’un ücretsiz olarak yapmayı teklif ettiği bir DNA testinden geçti. Ancak sonuçlar geldiğinde, yüzde yüz akraba olmadıkları ortaya çıktı.
Aldıkları sonuca rağmen ikili, aralarındaki bağın giderek kuvvetlendiğini söylüyor. Eckart, “Onu hayatım boyunca tanıyor gibiyim.” derken Renslow, “Tanıştığımızdan beri süreç çok rahat ilerledi.” diyor.