Teknoloji ve Sosyal Medya, Moda Endüstrisini Değişime Zorluyor

Teknoloji, etkisini moda endüstrisi defilelerinde de hissettiriyor. New York moda haftası, eskisi gibi podyumlarda değil Madison Square Garden’da büyük bir konser eşliğinde yapılıyor. Ünlü tasarımcı Diane von Furstenberg defilesi, mankenlerin etrafta gezineceği doğal bir kokteyl ortamında gerçekleşiyor.

Bu etkinlikler bize bir değişikliği işaret ediyor. Bayan von Furstenberg: “Geçmiş ile geleceğin arasında tam bir kafa karışıklığı içindeyiz. Herkes yeni kuralları öğrenmeli.” diyor.

Tasarımcılar “amaç” ve “etki” üzerine sorular soruyorlar ve mevcut düzeni sorguluyorlar. Hem de akıllı telefonların mavi donuk ışığı altında…

Mağazalarda satışa ancak 6 ay sonra geçecek tasarımları şimdiden görme konusundaki şikayetler uzun süredir gündemde. Müşteriler ürünleri mağazalarda görebildiğinde ürünler gözlerinde çoktan eskimiş oluyor.

Dijital danışmanlık şirketi L2’nin kurucu ve yönetim kurulu başkanı Scott Galloway, sosyal medya sayesinde herkesin her şeyi daha hızlı tükettiğini söylüyor.

Moda endüstrisindeki şirketler için ilk başta, müşteri ile aralarındaki perakendecileri ve eleştirmenleri es geçerek doğrudan iletişim kurma ve mesajını iletme imkanı sunan sosyal medya, farklı bir duruma yol açtı. Özellikle de bir kıyafetin başarısının aldığı beğenilerle ölçülmeye başlandığı düşünülürse…

DVF’in CEO’su Paolo Riva, geçmişte bir koleksiyonun mağazada satışa başlandığı an satışlarda fırlama görüldüğünü; ancak artık bunun artık geçerli olmadığını söylüyor. Net-a-Porter yöneticisi Sarah Rutson, artık en önemli şeyin hız olduğunu vurguluyor.

ABD Moda Tasarımcıları Kurulu CFDA, defile sistemini gözden geçirmesi için Aralık ayında tanınmış danışmanlık firması Boston Consulting Group ile anlaştı. Şirket çalışmanın sonuçlarını Mart ayında açıklayacak.

Değişim, moda endüstrisinin tüm anahtar noktalarında gözüküyor. Londra’da Matthew Williamson geleneksel sezon mantığından vazgeçti ve müşteriye direkt erişim modeline döndü. Tom Ford, kadın ve erkek giyimini birlikte görücüye çıkartacağı daha küçük etkinlikler planlıyor. Bu giysiler aynı gün mağazalardan alınabilecek. Ford: “Başka bir dünyaya ait olan kendi moda takvimimiz ile yaşıyorduk.” diyor.

Bayan von Furstenberg, geçmişe yapışıp kalmaya yatkın değil. Bunun herkes için en iyisi olacağına inanıyor. Tasarladığı “deneyim yaratma” yaklaşımı, konukları, mankenler podyumdan geçerken akıllı telefonlarını kurcalamak yerine, giysilerle etkileşime zorluyor. Ayrıca belli bir grup ürün için etkinlik anında satışı mümkün kılıyor. Ralph Lauren, Versace ve Moschino da bu yöntemi farklı kapsamlarla uygulamaya başlayanlardan.

Etiketler