
McKinsey tarafından hazırlanan bir rapora göre, Avrupa’nın veri merkezi elektrik tüketiminin 2030 yılına kadar yaklaşık üç katına çıkması bekleniyor ve çoğunlukla düşük karbonlu kaynaklardan elektrik tedarikinde büyük bir artış ve şebeke altyapısında iyileştirmeler yapılması gerekecek.
Neden Önemli
Dijitalleşme ve yapay zeka (AI) ivme kazandıkça veri merkezlerine yapılan yatırımlar da son birkaç yılda arttı. Bu durum, artan sayıdaki devasa veri merkezlerinin yaratacağı elektrik talebindeki beklenen artışın ülkeler tarafından nasıl karşılanabileceğine dair soruları gündeme getirdi.
Bağlam
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, veri merkezlerindeki büyümenin büyük kısmı ABD’de gerçekleşecek ancak Çin ve Avrupa gibi diğer ekonomiler de önümüzdeki yıllarda daha fazla veri merkezi kurulumuna tanık olacak.
Sayılarla
McKinsey raporuna göre, Avrupa’da – Avrupa Birliği, Norveç, İsviçre ve İngiltere – bölgedeki veri merkezleri için toplam bilgi teknolojileri yük talebinin bugün 10 GW’ttan 2030 yılına kadar yaklaşık 35 GW’a çıkması bekleniyor.
Mevcut benimseme oranına göre, Avrupa’nın veri merkezi güç tüketiminin bugün yaklaşık 62 TWh’den on yılın sonunda neredeyse üç katına çıkarak 150 terawatt saatin (TWh) üzerine çıkması bekleniyor.
Veri merkezlerinin, bugün yaklaşık %2 olan Avrupa’daki toplam tüketimin önümüzdeki altı yıl içinde yaklaşık %5’ini oluşturması beklenmekte.
Rapora göre, veri merkezi talebinin karşılanması için, elektrik üretim kapasitesi hariç olmak üzere, en az 250-300 milyar dolarlık veri merkezi altyapı yatırımı yapılması gerekecek.
McKinsey raporunda, “Elektrikteki talep artışının karşılanması, elektrik arzında kapsamlı bir artış gerektirecektir; bu da toplam elektrik talebinin 2007’den bu yana nispeten durağan kaldığı Avrupa için dikkate değer bir değişimdir.” denildi.