Dünya çapında asansör inşa eden ve bakımını sağlayan firma ThyssenKrupp Elevator’un CEO’su Andreas Shierenbeck, “Şehirlerimizdeki alanlar sınırsız.” diyor. Manhattan’da panoramik manzarası olan 63 katlı bir binada, bir odada küçük bir seyirci kitlesine hitap ediyor. Doğal olarak ana konu, sıkış tıkış olup ona rağmen daha çok yaşam alanı inşa etmek isteyen şehirlerdeki asansör ihtiyacı.
New York, yukarı ve aşağı giden bu malum cihazlarla dolup taşıyor: Toplamda 71,000 tane. Bunların yarısı, Shierenbeck’e göre 20 yaşını geçmiş. Sorunsuz bir şekilde çalışmalarını sağlamak için ise şirketi, Microsoft Hololens için özel bir yazılım geliştiriyor. Bu yazılım, hem bir asansörün farklı elementleri üzerinde nasıl çalışılması gerektiğine dair tamirciyi eğitecek, hem de asansörün farklı parçalarını daha iyi anlamasına yardımcı olacak. Bu holografik eğitim rehberi, aynı zamanda çalışanlara bir yandan bozuk asansör üzerinde çalışırken, bir yandan yapay gerçeklik başlığı üzerinden talimat rehberine ulaşma imkanı sunuyor. Hololens, halihazırda Skype’a bağlanabildiğinden, işçiler aynı zamanda çeşitli yedek parça üreticilerine ulaşabiliyor ve destek almak için bir yetkiliye danışabiliyorlar.
Mesela asansör tamiri üzerine olan bu örnek, aslında yapay gerçekliğin geleceğini temsil ediyor. Yapay gerçeklik, hepimizin bildiği gibi Google’ın inovatif Google Glass ürünü ile domine etmek istediği bir alan. Google Glass’in başarısız olduğu, Microsot Hololens’in başarılı olduğu nokta ise, cihazın tüketicilerin oyunlar oynamak için kullandığı bir konsoldan çok, işçilerin iş yapmak için kullandığı bir araç olarak karşımıza çıkması.
Pek çok eleştirmen, Hololens’in Google Glass’tan üstün olduğu kanısında. Her ne kadar her iki cihazın da kullanıcı deneyimi zengin olsa da, ön plana çıkan nokta, cihazı kimin ve nasıl kullandığı oluyor. Hololens’in gelişim versiyonu, ilk müşterilerine Mart ayında ulaştırılmaya başlandı. Microsoft, Ağustos ayında ise ürünü ABD ve Kanada’daki tüm alıcılarına açtı. Cihaz, ilk çıkışından sonra en çok NASA tarafından, astronotlara holografik olarak talimat ulaştırma amacıyla kullanıldı.
Şimdilerde ise pek çok farklı sektörün, yapay gerçekliğin potansiyelinden yararlanmaya çalıştığını görüyoruz. Mimarlar için özel uygulamalar tasarlayan Trimble, Hololens ile ortak bir çalışmaya imza atarak holografik bir katılımcı arayüz oluşturmayı planlıyor. Japonya Havayolları ise bu yıl, bir motor teknisyeninin Hololens’i kullanarak e-maillerini kontrol edip, motor bileşenlerini nasıl gözden geçirebileceğini tanıtmış.
https://youtu.be/GjZgI2oDcwM