YouTube’un Öneri Algoritmasının Karanlık Bir Tarafı Var

Saat 03.00’tü ve duman alarmı susmuyordu. Yangın olmadığı için panik yapmama gerek yoktu. Sadece lanet şeyi susturmanın ve sakinleşmenin bir yolunu bulmalıydım. Bataryayı çıkarıp tüm düğmeleri çevirdim ama boşunaydı.

Neyse ki bulduğum bir YouTube videosunda olası çözümler anlatılıyordu. Video her adımı göstererek, seçeneklerimi gözden geçirmeme yardımcı oldu. Ve yüzbinlerce yoruma sahip olması bunun işe yarayacağına dair bana güvence verdi.

YouTube, bir Ikea dolabı monte etmekten kulaklıklarınıza Bluetooth bağlantısı kurmaya kadar her şeyi nasıl yapacağınızı öğrenebileceğiniz bir yer haline geldi. Bazı videolar çok iyi, bazıları dolambaçlı, bazıları ise o konuda profesyonel olmuş ve reklamla ciddi miktarlarda para kazanan kişiler tarafından oluşturuluyor. Fakat çoğu, kendilerini sinirlendiren bir şeyi çözmüş ve cevabı dünyayla paylaşmak isteyen insanlar tarafından yükleniyor.

Muhtemelen video dijital dünyanın ana dili. Birçok gencin web aramalarına YouTube üzerinden başladığını fark ettim. Ayrıca YouTube’un sahibi olan Google, arama sonuçlarında videoları öne çıkarıyor.

Bu masayı nasıl monte ederim? Feminist olup olmadığıma nasıl karar veririm? Aşıları nasıl seçerim? Nasıl allık sürerim? Nasıl ayakkabı bağlarım? İklim değişikliğinin gerçek olup olmadığını nasıl araştırırım? YouTube’ta her sorunun birkaç cevabı bulunuyor. Ancak bu site, sitenin bilgiye açılan bir kapı rolünü anlayan aşırılık yanlıları, komplo teorisyenleri ve gericilerin de hedefi oldu.

İşte burada karanlık taraf yatıyor: YouTube, kullanıcıları sitede tutarak ve onlara reklamlar izleterek para kazanıyor. YouTube kişilerin izlemeye devam etmesi için birinci sınıf yapay zekayla çalışan bir öneri sistemi kullanıyor. Aslında, Google Brain’den sonra şirketin yapay zeka departmanı 2015 yılında YouTube’un öneri kısmını devraldı; orada “engagement”ın (Silikon Vadisi – sizi sitede daha uzun süre kalmaya teşvik etmek adına konuşuyor.) nasıl önemli ölçüde arttığına dair övgü dolu makaleler yayınlandı. 

Bu tavsiye edilen videolar birbiri ardına oynatılıyor. Bıçakların nasıl bileneceğine dair öğretici bir video izlemiş olabilirsiniz fakat bir sonraki video feministlerin neden erkekliği mahvettiğini, aşıların zehirli olduğunu, iklim değişikliğinin bir aldatmaca olduğunu, Titanik’in buz dağına çarpmadığını anlatıyor olabilir.

YouTube’un algoritmaları, çekici olduğunu varsaydığı her şeyi ısrarla sunacak; özellikle vahşi iddiaların veya nefret söylemlerinin bu şekilde olabildiğini anladılar gibi görünüyor.

Tehlikeli materyallere ilişkin öneriler almak oldukça yaygın bir deneyim haline geldi. Google, saldırgan ve “önde gelen” içerik üreticilerinden birkaçını yasakladı ve geçtiğimiz günlerde şirket, kullanıcılara zararlı şekillerde yanlış bilgi sunabilecek içerikleri önerme durumunu azaltmak için bir girişim duyurdu. Google’a göre, bu içerik “ciddi bir hastalık için mucize bir tedavi” veya “dünya düzdür” gibi iddialara ilişkin olabiliyor. Söylenene göre, bu değişiklik tüm videoların %1’inden daha azını etkileyecek.

Google’dan cevap almak güzel olsa da bu problem derin ve yapısal bir problem. İş modeli en çok izlenenleri teşvik ediyor. YouTube’un erişimi oldukça fazla. Google’ın ucuz ve şık Chromebook’ları ABD’deki K-12 pazarındaki bilgisayarların yarısından fazlasını oluşturuyor ve genellikle YouTube önceden yüklenmiş olarak geliyorlar. Muhtemelen birçok ebeveyn ve eğitimci çocuklarının ve öğrencilerinin bunu ne kadar kullandığını fark etmiyor.

Çocukların YouTube’u bir sebepten dolayı kullandığı gerçeğini görmezden gelemeyiz: gece 3’te alarmı kapatmak için çözüm bulmaya çalışmam gibi onların da orada izlemek istediği şeyler var. Regülasyon, self-regülasyon ve eğitim ile bu gerçeğe ayak uydurmamız gerekiyor. İnsanlar önerilerin nasıl çalıştığını veya bizi ekrana bağlamak için nasıl tasarlandığını anlayamaz. Okullarda YouTube olmasın veya Chromebook’lar için öneri olmasın gibi şeyler talep edebiliriz.

Bu ise tehlikeli karlılık bağının, küresel ölçeğin ve yapay zekanın sadece buz dağının yüzeyde görünen kısmı; Titanic’in vurduğu buzdağı kadar – video ne iddia ederse etsin- gerçek olan zorluklarla yeni bir çağ.

İlginizi çekecek bir yazı: Elon Musk, Tayland’daki Mağara Kurtarma Olayından Ne Öğrenmeli?

Etiketler