
Bu yazı konuk yazarımız Bosch Türkiye, Ortadoğu ve Afrika IoT & Sanayi 4.0 Koordinatörü Mustafa Ayhan tarafından yazılmıştır. Aynı zaman kendisinin LinkedIn sayfasında da paylaşılmıştır.
Son dönemde bir çok kişinin koştuğunu ve bu spora merak duyduğunu görüyorum, bir koşucu olarak bu beni çok mutlu ediyor. Yine son dönemde bir çok kişi ve kurum dijital dönüşümü konuşuyor, uyguluyor. Peki bu iki konunun benzerliği var mı? Hem de çok, gelin bir bakalım!
Dijital dönüşüm bir maratondur, yani uzun soluklu bir koşudur. Bugün başlayıp yarın maraton koşamazsınız, sıkı hazırlık gerektirir, strateji gerektirir, aynı dijital dönüşümde olduğu gibi…
Maraton koşmak isteyen kişinin kendisine iyi bir koç bulması gerekir. Onunla birlikte giyeceği ayakkabıdan, beslenmesine, günlük antrenman programından koşudaki stratejilerine kadar her şeyi konuşur planlarlar. Dijital Dönüşüme niyet eden firmaların yönetimlerinin bu iradeyi net bir şekilde ortaya koymalı ve açık bir şekilde çalışanları ile paylaşmalı ve onların desteğini istemesi ilk adım olmalıdır. Sonra firmanın kendine iyi bir danışman, rehber, yol arkadaşı seçmesi çok önemli. Şirkete dışarıdan bakabilecek ana faaliyet alanlarından destek birimlerine kadar her şeyin dönüşümü için gerekli stratejileri oluşturmada yardımcı olacak güvenilir bir kurum ile çalışmak gerekiyor.
Koşmaya başlamadan doğru ayakkabı, saat, kıyafet gibi malzemeleri seçmek gerekir. Özellikle ayakkabı seçiminde ayak yapısı incelenerek işin ehli kişiler ayakkabı / model tavsiyesinde bulunur ve onları alınır. Dijital döüşümde de gerekli teknolojilerin seçimi için tüm süreçler gözden geçirilmeli, yalınlaştırılmalı ve işin uzmanları tarafından doğru teknolojiler belirlenerek doğru yatırım yapılmalıdır. Yoksa firma bir teknoloji çöplüğüne dönebilir.
Koçunuz programı verdi, koşmaya başladınız. Bir programınız olmalı, her gün koşamazsınız arada güçlenme antrenmanı, farklı bir spor ile kros çalışma ve dinlenmeniz olmalıdır. Bunları yaparken de diyetinize dkkat etmelisiniz tabii ki! Dijital dönüşümde de danışmanınız ile hazırladığınız yol haritasına uygun olarak program yönetimini başlatmalı, çevik ya da klasik proje yönetimi yöntemleri ile paralel projeleri götürmeli, hızlı kazanımlar elde edip ekipleri motive etmelisiniz. Farklı birimleri, farklı görüşleri programa almalı, konuyu bilişim, değişim yönetimi ya da dijital ofise yıkmamalı, herkesin katılımının sağlanması önemlidir. Eğer dijital dönüşüm bir birimin projesi olarak görülür ise kesinlikle başarılı olamaz, dijital dönüşüm şirketteki herkesin projesidir.
O kadar hazırlık yaptınız ve koşu günü geldi, çattı. Koşarken izleyeceğiniz strateji, sıvı tüketimi, enerji takviyesi, hangi hızda koşacağınız, bunların takibi çok önemlidir. Kendinizin ürettiği ve parkurda sunulan hizmetler sizin için çok önemlidir bu aşamada. Eğer planlandığı gibi yapmazsanız sakatlık olabilir, bitiremeyebilirsiniz, istenmeyen sonuçları olabilir… Dijital dönüşümde de planlara sadık kalmak, kendi kaynaklarınız ve dış kaynakları iyi koordine ederek bitiş çizgisine ulaşabilirsiniz. O çizgiye ulaşmak için tüm çalışanların eğitilmesi (sınıf eğitimleri, seminerler, maker hareketleri gibi deneyime yönelik aktiviteler, oyunlar…), dijital kafa yapısına gelmeleri önemlidir. İyileştirme önerilerine teşvik, iç girişimciliği desteklemek, çalışanların kümelenmelerini teşvik edecek işbirliği uygulamaları, üniversiteler, girişimciler ile ortak aktiviteler dönüşümün sindirilmesine katkı sağlayacaktır.
İnsan koşuya başladıktan sonra bırakamaz, artık hayatını, yeme içme düzenini ona göre düzenler. Dijital dönüşümü gündemine almış, stratejilerine yerleştirmiş ve içselleştiren bir firma da artık tüm aktivitelerini o çizgide yürütür. Bu uzun soluklu koşuya var mısınız?