Dünyanın en büyük şirketlerinin bünyesinde göçmen olarak çalışan insan sayısı oldukça fazla. Aslına bakarsanız, Fortune 500 şirketlerinin yüzde 40’ı göçmenler ya da onların çocukları tarafından kurulmuş. Google’ın Sergen Brin’i, eBay’in Pierre Omidyar’ı, Intel’in Andrew Grove’u ve daha nicesi… Pekiyi neden bu kadar çok göçmenin kanında girişimcilik var?
Her şeyden önce yeni bir ülkeye göç etmek, sıfırdan başlamak anlamına geliyor: Yepyeni bir dil öğrenmek, sevdiklerinizden ayrılmak, bilmediğiniz bir kültürde nasıl yol almanız gerektiğini çözebilmek, barınma, iş, sağlık sigortası ve topluluk da dahil olmak üzere temel gereksinimlerinizi yeniden inşa etmek…
Ve asıl sır, burada yatıyor: Yeni bir işe atılmak, hayatınızı yeni bir ülkede kurmakla neredeyse benzer zorlukları taşıyor. Girişimciler, iş ve finans dünyasının, o ülkede geçerli olan “yeni dilini” öğrenmek durumundalar. Ticaretin, sektörün ve verimli ağ kurmanın kültürel temellerine yön vermeli ve yeni girişimlere atılmalılar. Kısacası, her iki deneyim de bilginin ve dayanıklı ruhun doruk noktalarda olmasına ihtiyaç duyar, ki bitmek bilmeyen zorluklar ve sınırlar aşılabilsin.
Pekiyi gurbetçi girişimciler, “yabancı bir ülkede bir yabancı” olmanın getirdiği deneyimi, startup serüvenlerine nasıl entegre edebilirler? İşte karşınızda birkaç ipucu.
- Merak
Hem yeni bir hayat, hem de yeni bir iş kurmak için gereken en önemli etmenlerinden biri, öğrenmeye her daim açık olmaktır. Bir startup kurarken kurucu, işinin ve sektörünün her alanına ilgi duymalıdır; yasal zorunluluklardan hisse dağıtım kaidelerine, takım yönetmekten minimum maliyet ile bir ürün oluşturmaya kadar… Göçmen girişimcilerin, tanıdık olmayan şeylere aşina olma gibi bir avantajları vardır. Her şeyi sıfırdan başlatma güvenleri olur, hedeflerine ulaşmak için en iyi kararları verebilirler, çünkü bunu zaten hayatları boyunca daha önce yapmışlardır.
- Kültürel Hassasiyet
En iyi iş fikirleri, genelde düşünce ve deneyim karmasından ortaya çıkar. O nedenle de farklı kültür ve geleneklere karşı duyulan rahatlık, açık fikirlilik ile birleştiğinde, her türlü bakış açısı hoşgörü ile karşılanır. Bu da bir şirketin temellerini oluştururken evrensel bir görüş açısına sahip olmanıza yardımcı olur.
Göçmen bir girişimci olmak, evde tecrübe ettiğiniz en iyi uygulamalarla yeni ülkenizdeki uygulamaları harmanlamanızı sağlar. Bu dikotomi, çoğunlukla rekabetçi bir avantaj doğurur. Örneğin Hindistan’da, iş modellerinin aşırı derecede gelir odaklı olması yaygındır, çünkü bir şirketin yaşamının karına bağlı olduğuna inanılır. Hindistan’daki işletme sahipleri bu nedenle operasyonlarında tutumlu bir yaklaşım sergiler.
- Maceraperestlik
Maceraperestlik, ve diğer yüzü sebat, hem bir göçmen, hem de bir girişimci olarak başarıya giden yoldaki kilit elementlerdir. Bir startupın zaman tüneli, özellikle de ilk günlerinde, sevinç ve hayal kırıklığı anıları ile dolu olur. Kalbinizi, beyninizi, kısacası her şeyinizi bir şey inşa etmeye vermişsinizdir, ve bazı durumlarda önünüze çıkan zorluklar yıkıcı olabilir. Fakat sayısız başarılı startup, dönüm noktasına ulaşana kadar iflasın eşiğinde operasyon gösterdi. Belki de bu yüzden halihazırda hayatlarında dipleri ve dorukları deneyimlemiş olan göçmenler, hem heyecan hem de korku ile sık sık karşılaştıkları ve sevince de, kalp kırıklığına da aşina oldukları için, daha sert bir kabuk yetiştiriyor ve startuplarının ilk aşamalarındaki zorluklara daha kolay göğüs gerebiliyor.
Göçmen ve girişimcilerin bir ortak noktası daha da, dışlanma duygusuna alışık olmaları. Geç saatler, stres, belirsizlik, baskı… Bunların hepsi, bir startup kurucusunun çoğunlukla tek başına deneyimlediği şeyler. Göçmenler de buna alışkın. Sevdiklerinden binlerce kilometre uzakta kalmaya, yeni bir sosyal çevre yaratmaya aşinalar. Aslında bu da, verimli bir takım oluşturmak için gerekli olan ilişki kurma becerilerini mükemmelleştirmek için harika bir hazırlık.
Özetle, buradan tüm göçmen girişimcilere sesleniyoruz: İnanılmaz derecede değerli tüm bu özelliklerinizden faydalanın. Çok yakında fark edeceksiniz ki, yeni gelenin handikapları olarak gözüken şeyler, aslında gerçek anlamda global bir girişimcinin güçlükleri olan özellikler. Yolculuğunuzda başarılar, ve unutmayın; asla yalnız değilsiniz!