Postmates ve Tinder Zaten Zayıf Olan İradenizle Mücadele Ediyor

tinder-postmates-tanisma-randevu-uygulama-telefon-siparis-eve-servis-digitaltalks

Fast Company’de yayınlanan bu yazı, Tinder ve Postmates gibi uygulamaları sevme nedenleri hakkında fikir veriyor:

Muhtemelen uyumaya gittiniz, uzun bir geceydi. Fakat birkaç bira otokontrolünüzü sarstı ve anlık haz ile sizin aranızdaki tek engel akıllı telefonunuzdaki uygulamaya erişmek için gerekli olan tık tık. Başparmağınız uygulama ikonunun üzerinde. En son daha iyisini hak ettiğinizi kendinize söylememiş miydiniz? Ama bu çok daha kolay. Yarın daha güçlü olacaksınız. Bir başka Tinder randevusunu da böyle tamamlamıştınız. Ayrıca Postmates aracılığıyla abur cubur siparişinizi gecenin 2’sinde yine böyle sonlandırmıştınız.

Postmates’in sipariş üzerine teslim uygulamasından önce eğer taco istemiş olsaydınız, taco satan bir restorana yürümeniz gerekecekti. Ya şimdi? “Sadece 6 tuşa basıyorsunuz ve biri size ‘İşte burada. Şimdi bunu boğazından geçir.” diyor Los Angeleslı aktör, komedyen ve podcast yaratıcısı Jon Gabrus. Gabrus ve iki erkek kardeşi en son Postmates aracılığıyla taco çeşitleri, burrito ve nachos sipariş etmiş, 3 saat sonra da 640 dolarlık suşi yemeklerini yemişler. Yaptığından gurur duymuyor; ama pişman da değil. Arka planda erkek kardeşlerini duyabiliyoruz; “Belki de iki kez sipariş vermeliyiz.” diyor biri. “Yapamıyoruz.” diyor Gabrus Postmates aracılığıyla ikinci taco siparişini beklerken. “Ancak bu yapmayacağımız anlamına da gelmiyor.”

Tinder kullanıcıları söyleyecektir. “Tinder’ın popülerliği insanların birbiriyle iletişim kurması açısından kolaylık ve bollukla ve bir dereceye kadar tembellikle ilgili çok şey söylüyor.” diyor uygulamanın tiryakisi olduğunu kabul eden komedyen Lane Moore. Geçen nisan ayında Moore’un Brooklyn’de gerçekleşen Tinder Live şovunda potansiyel randevular sağa ve sola kaydırarak alınıyor ve bu, telefonun gizliliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Bu şekilde belirlenen randevular sahneye konuyor.

Tinder’ı seviyoruz. Postmates’i seviyoruz. Onlar ilerleyen, akıllı cihazlar doğrultusunda gelişen iş modelinin anahtar rolleri. Günümüzde 9,6 milyon insan Tinder kullanıyor, Postmates ile ayda 1 milyon sipariş alıyor. Birlikte bu servisler, Amerikan istisnacılığına karşı Amerika’nın tutucu iş ahlakında kalıcı bir iz bırakıyor.

Pop kültürü bu rahatsızlığı yansıtıyor. On Broad City’nin bu sezonunda yirmili yaşlardaki kahramanlardan Abbi, iş arkadaşıyla öpüştükten sonra kafasını dağıtmak için Tinder indirir. “Biriyle bir şeyler yapmam lazım!” der arkadaşlarına. Elbette Tinder kullanıyoruz; ama normal şartlar altında yapacağımız bir şey değil bu. The Mindy Project’in son bölümünde, bu Postmates, Tinder değil, Mindy hiç tanımadığı biriyle buluşur. “Daha önce Postmates tarafından ayarlanmamıştım.” der Mindy randevusuyla buluştuğunda.

Postmates’in “bu kolaylık suçlu da hissettiriyor; ama bırakmayı asla düşünmüyorum” rolü, Tinder’a göre daha fazla. Tinder, tek eşlilere en karanlık, en zayıf anlarına uygulama aracılığıyla gitme fırsatı sunuyor. Ve Tinder grup randevuları gibi yeni özellikleri devreye alarak daha geniş kitlelere tekliflerle gücünü yayıyor. Örneğin Postmates  aylık 9,99 dolarlık abonelikle sınırsız teslimat hizmeti başlattı, bu yolla kendi bağımlılarını yaratmak her zamankinden daha kolay.

Etiketler