Wired yazarı ve tasarım danışmanlık şirketi Fjord’un kurucu ortağı ve CEO’su Olof Schybergson, dokunmatik ekranların bugünümüz ve geleceğimizi nasıl şekillendirdiğini anlatan enfes bir yazı kaleme almış. İşte Olof Schybergson’ın yazısı:
Dokunmatik ekranlar her yanımızda. Bu interaktif ışıltılı dikdörtgenler çalışma masamızdan salonumuza ve bileklerimize kadar hayatımızı ele geçirmiş durumda.
2 çocuk babası olarak bu ekranların çocukları nasıl cezbettiğini fark ettim. Bu nesle “Pervane Nesli” (Generation Moth) diyorum. Pervane nesli, etkileşim vaadini koruyan ve yaşadıkları çevreden daha fazla ilişki kurabilecekleri bir ortam yaratan bu ekranlar ile büyüyen bir nesil.
1 yaşındaki oğlum Adidas miCoach Smart Run saatime öyle çok ilgi duyuyor ki, ekranına dokunabilmek için üzerime tırmanıyor. 6 yaşındaki abisi ise çocukluğundan beri bu ekranlarla iç içe. Bir arkadaşının yakın zamanda gerçekleşen doğum gününde, elinde kendine ait akıllı bir telefonu olan bir çocuk gördüm. Adeta bir büyülü bir gösteriye dönüşen bu ortamda kendi oğlum da dahil bütün çocuklar, pervaneler gibi akıllı telefon ışığının etrafında toplanmıştı.
Düşünecek olursak, ilkel dijital cihaz denilince aklımıza masaüstü bilgisayarın geldiği günlerden bugüne çok fazla zaman geçmedi. Ancak şu an dijital teknoloji hayatımızın öyle içerisinde ki termostatlardan kahve makinelerine, saatlerden gözlüklere kadar kullandığımız her araç gereçte karşımıza çıkıyor. Bu eşyalarla etkileşim halinde hayatımızı sürdürürken bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde sesli, konum bazlı veya biyometrik bilgilerimizi paylaşıyoruz. İşte tüm bunlar Pervane Nesli dediğimiz yeni jenerasyon için çok olağan şeyler.
Dokunmatik ekranlar çevreyle bütünleştikçe ve entegre teknolojiler yaygınlaştıkça, gelecek nesil için dijital hizmetlerin ve ürünlerin tasarımlarının nasıl olacağı sorusu gündeme geliyor. Pervane Nesli için tasarlarken şu andaki düşüncelerimizin ötesine geçip farklı becerilere sahip bir tasarım ortaya çıkarma ihtiyacı doğuyor. Peki, tasarımcılar ve şirketler bu gelecek neslin beklentilerini karşılamak için neler yapmalı?
İlişkiler 4-D Olacak
Teknoloji sayesinde Pervane Nesli’nin ilişkileri öyle bir boyuta gelecek ki fiziksel olarak aynı ortamda olmak zorunda kalmadan daha fazla deneyim yaşayabilecekler.
New York’taki bir iş arkadaşımın 10 yaşındaki oğlu Ross, sadece Skype üzerinden görüştüğü bir yakın arkadaşıyla oldukça fazla zaman geçiriyor. Londra’ya gittikleri bir gezi esnasında tanıştığı bu kişiyle Skype üzerinden yakınlaştıklarını biliyorum. Pervane Nesli için dijital mevcudiyet tamamen normal gelecek.
Facebook tarafından satın alınan Oculus Rift’e göre bu paylaşımlar videolar ve emojilerin de ötesine geçerek fiziksel boyuta da ulaşacak. Pervane Nesli, sarılma hissini, denizin kokusunu ve hatta düşünceyi bile deneyimleyebilecek. Biriyle yüz yüze görüşmeseniz veya tanışmasanız bile tüm bu paylaşımları yaşayabileceksiniz. Vücutlarımıza ve beyinlerimize bağlı giyilebilir cihazlar, internete bağlı ve 3 boyutlu ortamlar sayesinde Pervane Nesli, başka hiçbir neslin elde edemediği ilişkiler geliştirecek.
Ayrıca Pervane Nesli’nin günlük hayatında yaşadığı tecrübeler, sosyal hayatlarını da etkileyecek teşvik ve interaktifliği de sağlayacak. Bu beklentiler ise pek çok sektör üzerinde değişik etkiler yaratacak ve sanal deneyime olan iştahı arttıracak. Örneğin, online mağazalarda kıyafet deneyebilecek ve gitmek istediğiniz oteldeki yatağı evinizden test edebileceksiniz veya muayene olmak için hastaneye gitmenize gerek kalmayacak.
İş Yaşamı Keyifli Hale Gelecek
Tüm bu değişimler ve etkileşim isteği elbette ofis ortamını da etkileyecek. Pervane Nesli, oyunlar ve özel eğitim programlarıyla büyümüş bir nesil olacak. Kurumsal yapılar, esnek olmayan ofisler ve monoton görevler bu neslin çok yönlü olmasına ve eğlenmesine izin vermediğinden onlara çekici gelmeyecek.
Sorunları çözerek veya pratik yaparak tecrübe kazanacaklar. Anlık hazlardan oluşan interaktif bir dünyada büyüdüklerinden dikkat aralıkları ve sabır limitleri azalmaya başlayacak. Yaratıcılığı desteklemeyen iş yerleri kapanacak veya performans gösteremez hale gelecek.
Ayrıca, sürekli internete bağlı olmak iş ve sosyal hayat arasındaki sınırları kaldıracağından Pervane Nesli için iletişim bir standart haline gelecek. 9-5 çalışma şekli ve hatta ofis konseptinin bile tamamen yok olması söz konusu olabilir.
Analog İşler İçin Dijital Servisler Kullanılacak
Pervane Nesli dijital anlamda çok bilgili olsa da analog dünyanın daha farklı olduğunu biliyoruz: manava gitmek, araba kullanmak, haritaya bakmak veya seyahat rehberi planlamak gibi görevler daha önce hiç yapmadıkları şeyler olabilir. İşte bu sebeple Amazon’un ileriye dönük teslimat servisi ve Google Now gibi hizmetler, veriler ve yapay zekanın bizim yerimize karar verdiği bir geleceğin yalnızca başlangıcını oluşturuyor. Pervane Nesli için analog hayatlarını planlarken bu servislere duyacakları kesin güven duygusu, tek bir ihlalle yerle bir olurken rakip bir servisi kullanmaya başlamalarına neden olabilecek.
Bu yeni yaşam biçimi sebebiyle pek çok şirket talepleri karşılamak için kişiselleştirme ve tahmin gibi konular çerçevesinde revizyona gidecek. Çizelgeleri, konumları ve tercihlerindeki bilgileri toplayan hizmetler olacak. İnternete bağlı evleri market alışverişi yapılması gerektiğini, hangi ampulün değişmesinin söz konusu olduğunu bilecek. Araçlar otomatik bir şekilde seyredecek ve bir sonraki görüşmeye doğru yol alacak.
Pervane Nesli bu dijital mevcudiyet konusunda oldukça etkin ve korkusuz olacak diyebiliriz. Analog ihtiyaçlarının pek çoğu dijital hizmetler sayesinde karşılanmış olacak. Vücutlarını ve duyularını etkileşim aracı olarak kullanmaya başlayacaklar.
Pervane Nesli ticaret ve toplum içerisinde daha etkili olmaya başladıkça, markaların insanlarla olan ilişkilerini de yeniden yapılandırmak zorunda kalacağız. İnsan merkezi tasarımlar temel alınacağından başarının anahtarı kişiselleştirme, akıcılık, tahmin ve ifade etme özelliğine sahip hizmetlerin tasarımları olacak.
Ekran bağımlısı bu nesil, insanların yaşadıkları biçimi ve dünyaya bakış açısını tamamen değiştirecek.