
Hepinize merhaba, bugün dikkat çekici bir fintech girişimi olan Fanaliz‘in kurucu ortağı Atakan Yücel ile birlikteyiz.
Atakan merhaba, röportaj talebimi kabul ettiğin için öncelikle teşekkür ederim. Fanaliz’i tek bir cümle ile tanımlayacak olsan ne dersin?
Ozan merhaba. Öncelikle, nazik davetin için teşekkür ederim. Fanaliz veri odaklı analitik çözümleriyle, şirketlere kredi ve alacak riski yönetimi konusunda esnek, hızlı ve kolay çözümler sunan bir finansal teknoloji şirketidir.
Uzun yıllar bankacılık sektöründe çalışmış bir girişimci olarak Fanaliz’i kurmaya neden ihtiyaç duydunuz? Şu an hangi hizmetleri sunuyorsunuz müşterilerinize? Gelir modelinizle ilgili bilgi verebilirsen sevinirim.
Bankalarda yaşanan dijital dönüşüm ve iş yapma şekli değişikliğinin reel sektöre de yansıyacağını öngörerek Fanaliz’i kurma ihtiyacı duyduk. Şirketlerin ve kamu otoritelerinin dijital odaklı söylem ve çalışmaları da bu öngörünün doğrulanarak devam edeceğini bize gösteriyor. Biz, müşterilerimize mal veya hizmet satma, kiralama noktasında, birey veya şirket olsun tüm müşterilerine ait alacak riskini ölçme hizmetini sağlıyoruz. Web tabanlı yapının yanı sıra geliştirdiğimiz API’ler aracılığı ile de müşterilerimiz çözümlerimizi doğrudan mevcut kullandıkları yazılımlara entegre olarak da kullanma imkanına sahiptir. Sunduğumuz çözüm ve hizmetler, doğrudan müşterilerimizin karlılığını olumlu yönde etkilemekte, risk kontrol altında tutularak satışlarını artırmaları sağlanmaktadır. Gelir modelimizi üç bölüme ayırıyoruz. Birinci olarak, müşterilerimiz işlem hacmine bağlı olarak aylık Fanaliz risk sorgulama paketleri satın alıyor. İkinci gelir modelimizde ise, işletmelere kendi bünyesinde tuttukları veriler ile dış kaynaktan gelen verileri bir araya getirerek doğrudan ölçülebilir finansal fayda sağlayan analitik modeller geliştirmekteyiz. Kredi ve alacak riski ölçümü, tahsilat modellemesi ve müşteri kayıp tahmini şeklinde doğrudan finansal fayda sağlayan birçok projeyi bu gelir modelimiz kapsamında devreye aldık. Üçüncü gelir modelinde ise, proje ve çalışmalarımıza başlamadan önce müşterimiz ile bir araya getirerek yapılacak çalışmaların başarısını ölçmeye yönelik Anahtar Göstergeler (KPI) belirliyoruz. İlgili göstergelerin başarısına göre ürün ve çözümümüzün fiyat detaylarını bu kapsamda belirlemekteyiz. Bu model ile kazan-kazan stratejisi tam olarak uygulanmış oluyor.
Odağınızda hangi sektörler var? Neden bu sektörleri hedefliyorsunuz?
Odağımızda araç kiralama, emlak, perakende, mobilya, beyaz eşya ile alacağa dayalı B2B iş modeli benimsemiş sektör ve firmalar yer almaktadır. Hem günlük hem de operasyonel kiralama işlemlerinde, araç kiralama şirketleri önemli risklere maruz kalmaktadır. Bu risklerin de gelişmiş model ve çözümlerle ölçülmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Bir diğer alan olarak emlak sektöründe, özellikle yurtdışında yaygın bir şekilde kullanılan kiracı riski ölçümü konusundaki farkındalık ülkemizde gün geçtikçe artmaktadır. Kira ödemelerinde sorun yaşamama adına, kiracının finansal ödeme yeterliliğinin ölçümü, sözleşme sonrası süreçte ev sahibinin ödemeleri düzenli bir şekilde almasına fayda sağlamaktadır. Senet ve vadeli satışın yaygın şekilde kullanıldığı mobilya ve beyaz eşya ile abonelik usulü çalışan geniş müşteri tabanlı şirketler de hedef alanımız içinde yer almaktadır.
Sizin sektörünüzde, yurt içinde ve yurt dışındaki rekabeti düşündüğün zaman neler paylaşmak istersin? Ajandanızda yurt dışına açılmak var mı?
Kredi skorlama, risk yönetimi ve tahsilat çözümleri hem yurtiçi hem yurtdışı pazarda ön plana çıkan konular ve birçok kurumsal firmanın yanı sıra girişimler de yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor. Apple’ın CFO’su yakın zamanda verdiği röportajda iPhone satışlarını artırma noktasında taksitli satışların önemini vurgulamış ve erişimi artırma adına taksit sayısını artırma hususunu vurgulamıştı. Sonuç olarak sadece kredi bürolarında toplanan veriler değil, çok farklı veri kümelerinin bir araya gelerek kredi risk ölçümü ve skorlama yapılan çözümler pazara gelmeye devam edecek. Ajandamızda, bu kapsamda yurtdışına açılma planı bulunmakta olup, odağımızda şu anda MENA bölgesi yer almaktadır.
Şu an kaç kişilik bir ekip var Fanaliz’de? İşinizi geliştirirken en çok hangi alanlarda zorlanıyorsunuz?
Şu anda 4 kişilik bir ekiple yol almaktayız. Türkiye’de girişimlerin teknik yeterliliği ve çözüm odaklı yapılarının yeterli olduğu düşüncesindeyim. Hikayenin eksik yanı kurumsal firmalar ve girişimler arasında beraber iş yapma kültürü olduğunu düşünüyorum. Bu değişimin de iki tarafın atacağı adımlar ile zamanla çözülmesi mümkün. Her iki tarafın da sonuç odaklı hareket etmesi gerekiyor.
Atakan değerli paylaşımların için çok teşekkür ederim. Eklemek istediğin başka bir konu var mı?
Bize bu fırsatı verdiği için tekrar teşekkür ederim Ozan. Umarım, girişimimiz ve ekosisteme dair daha güzel haberleri konuşmak adına tekrar bir araya geliriz.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Görüşmek üzere…