Global Kabile Nereye Kaçacak?

Bu yazı Ussal Şahbaz tarafından yazılmış. Aynı zamanda kendisininin Medium sayfasında da yayınlanmıştır. 

Son 6 yıldır düzenli olarak Mikonos’a gidiyorum. Mikonos, Yunanistan’ın Kiklad adalarından biri. Bu küçük adalar arabayla kolayca erişilemedikleri için, bizim Türk elitlerinin Çeşme -Bodrum gibi yazlıklarda en rahatsız oldukları şey olan “kalabalık”tan uzak oluyor. Mikonos’a tüm belli başlı Avrupa şehirlerinden doğrudan uçuş var. Ada zaten genç -yaşlı Avrupa elitinin beşiği olmuş durumda. İstanbul’dan doğrudan uçuşlarla aynı gruba katılan beyaz Türk’leri de unutmamak lazım. Bu yazıda sözünü ettiğim elitin dünyada ve ulus devletlerdeki ekonomi politik durumunu anlatıyorum.

Mikonos’a ilk gittiğimde Avrupa Krizi zirvedeydi. Türkiye ekonomisi ise tarihi rekorlar kırıyordu. Yıllar içinde her şey gibi Mikonos da değişti. Avrupa krizden çıktıkça, genç profesyonel elit yeniden adanın yolunu tuttu. Bu aralar en trend mekan 2015’te açılan Scorpios. Bu mekan Londra’dan yönetiliyor. Zaten 30’lu yaşlarda iyi eğitimli Yunanlıların neredeyse tamamının Londra’da olduğunu unutmamak lazım. Bir arkadaşım 35 kişilik lise sınıflarından 32 kişinin yapacak başka bir iş olmadığı için Londra’ya yerleştiğini söylemişti.

Scorpios’un müşteri kitlesini oluşturan Avrupalı genç profesyonel grup aslında bir “kabile” (tribe) olduğuna inanıyor. Aynı kabileyi dünyanın başka yerlerinden üyeleriyle beraber yılın farklı tarihlerinde Tulum’da, Coachella’da veya Black Rock City’de (Burning Man) de görebilirsiniz. Geçen Ekimde, aynı kabilenin İstanbullu üyelerinden oluşan bir grup yan masamda yemek yerken, bizim gençliğimizdeki H2000 gibi Burning Man anılarını anlatıyorlardı. Bu seneki kurla aynı turizme devam ediyorlarsa cüzdanları epey yanmış olsa gerek.

Scorpios kabilesi üyelerine yaptıkları işleri soracak olursanız şu cevapları alabilirsiniz: Yatırım bankacısı, yönetim danışmanı, teknoloji girişimcisi (blockchain ve yapay zeka kullanarak), YouTube fenomeni, reality show yapımcısı, yaşam koçu (yoga, pilates ve beslenme danışmanlığı dahil). Kısacası kabile üyeleri, geçen Nisan ayındaki TEDxİstanbul konuşmamda belirttiğim işini annesine anlattığında annesinin işinin ne olduğunu on dakikada anlayamadığı işleri yapıyor. Konuşmada, yeni ekonomide yükselen işlerin kompleks, farklı perspektifleri bir araya getiren, sosyal ve teknik becerileri birlikte içeren işler olduklarını, diğer işlerin ise yapay zeka ile önümüzdeki 10 senede ortadan kalkacağını anlatmıştım.

Kabilenin diğer ortak özelliği, ülkelerindeki politik durumdan hoşnutsuzlukları. İngiltere iki yıl önce halkoyuyla Avrupa Birliği’nden ayrılmaya karar verdiğinde, Londra’daki finansçılar şaka sanmıştı. Bugün Frankfurt’ta çocuklarına okul bakıyorlar. İtalya’da yeni kurulan hükümet euro’dan çıkmak istiyor. İtalya, Avrupa Birliği’ni kuran altı ülkeden biriydi. Yunanistan’da 5 yıldır komünistler iktidarda. Katalonya İspanya’dan ayrılmak istiyor. Macaristan ve Polonya artık demokratik rejimler olarak kabul edilmiyor. Scorpios müşterileri artık kendi ülkelerinde, doğdukları topraklarda kendilerini evlerinde hissetmiyor.

Peki son 6 yılda dünyada neler değişti?

-Dijital teknolojik dönüşüm tüm ekonomiyi sardı. Bunu yaparken, beceri seviyesi yüksek olan işgücünün piyasa değerini artırdı, beceri seviyesi düşük olanların göreli değerini ise düşürdü. Yani yeni iş kurabilecek sosyal becerilere sahip bir yazılımcının göreli geliri artarken, mahalledeki manavın göreli geliri düştü.

-Önce ABD, sonra Avrupa Merkez Bankaları tarih boyunca görüşmemiş parasal genişleme (quantitative easing) politikası izlediler. Gelişmiş ülkelerde “basılan para”nın tamamı üretime yatırılamayacağı için varlık fiyatları yükseldi. Önce ev fiyatları arttı. Sonra şirket hisselerinin değeri yükseldi. Dijital teknoloji şirketlerini kuranlar ve bu şirketlerin çalışanlarının gelirlerinin çoğu şirket hissesi olduğu için, global elitin serveti daha da arttı.

-Dijital teknolojilerdeki gelişimin çoğu tüketimle ilgili oldu. Özellikle sosyal medya. 2000’li yıllarda üretim, yani sanayi, dünyaya yayılınca, aynı tost makinesini Çin’de yaptırıp onda bir fiyatına alabilir hale gelmiştik. Bugünkü teknolojik değişim ise her gün yüzlerce arkadaşımızın Instagram fotoğraflarına bakabilmemizi sağlıyor (Scorpios’ta denize girenden çok fotoğraf çektiren müşteri var). Sosyal medya takipçileri, kabilelerindeki global üyeleri, kendi komşularından daha yakın görmeye başladılar. Zaten kabile üyelerinin beraber yaşama isteği büyükşehirlerin hip muhitlerinde, zaten yükselen ev fiyatlarının daha da artmasına neden oldu. Hiçbir zaman ev sahibi olamayacağını bilmek global elitin bulundukları yerlerle bağlarını iyice koparırken, orta sınıfı şehrin dış mahallelerine sürdü.

İngiltere Başbakanı Theresa May 2016’da “eğer dünya vatandaşıysanız, hiçbir yerin vatandaşı değilsiniz” demişti. O zaman İngiliz eliti, muhafazakar köylülerden ve yaşlılardan oy alan May’i topa tutmuştu. Peki gerçekten “dünya vatandaşı” olmak mümkün mü? Öyle olduğunu düşünenler, diğer “dünya vatandaşları”na meslekleri ve ilgi alanları, zaman zaman da daha kozmopolit olduklarına inandıkları dünya görüşleri ile daha yakın olduklarını, hatta “dünya vatandaşları” dünyayı yönetse her şeyin daha iyi olacağına inanıyor. Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler kitabındaki “İnsanlığı sevdikçe, kişilerden nefret ediyorum” sözü gibi.

Oysa, “dünya vatandaşları” ne kadar ekonomik olarak başarılı olsa da, dünyayı yönetmelerini sağlayacak bir mecra yok. Dünya ulus devletler şeklinde yönetiliyor. Her bir ulus devlet, doğal olarak kendi nüfusunun taleplerine cevap veriyor. Her ülkenin ihtiyacı da diğerinden farklı, zaten bu yüzden ulus devletten daha iyi bir politik model icat edemedik. Global elitin her bir mensubu, yukarıda anlattığım ekonomik trendler sonucu ülkesinde azınlık haline geldi. Bu azınlıklarla nüfusun geneli arası açıldıkça, ülkesinden yabancılaşıp adalara sığınmaya devam edecek. Türkiye’deki politik gelişmelere kafa yoruyorsanız, konuya bu perspektiften de bakabilirsiniz.

(Son iki paragraftaki fikirleri aldığım Dani Rodrik’in Straight Talk on Tradekitabını okumanızı öneririm)

Etiketler