
Mark Zuckerberg, yapay zeka ile dolu bir geleceği içtenlikle karşılıyor. Elon Musk ise korkuyor. Kim haklı? Önde gelen bir araştırmacı tartışıyor.
Bilim kurgu gelecekleri genellikle iki farkı şekilde olur: ütopik ve distopik. Teknoloji, Star Trek veya The Jetsons tarzında sıkıntılı rutini bitirecek ve insanlığı yükseltecek mi? Yoksa 1984 tarzı bir kabus gibi bizim için kötü şeylere mi neden olacak? Ya da, daha da kötüsü, robotların kendileri insanlığa karşı ayaklanacak mı?
Bu, sadece fütüristik kurgu hayranlarını ilgilendiren bir soru değil. Şu anda, günümüzün en zeki insanlarından iki tanesi – Elon Musk ve Mark Zuckerberg – yapay zekanın hayatımızı iyileştirme veya yok etme olasılığı üzerine bir kalem savaşındalar.
Musk, kötümser tarafı temsilen, insandan daha akıllı yapay zekanın bir gerçeklik haline geldiği kıyamet senaryolarından korunmak için proaktif düzenlemenin gerekli olduğunu savunuyor. Zuckerberg ise daha güzel bir gelecek hayal ederek, vakti gelmeden yapılan düzenlemenin yapay zeka konusundaki teknolojik gelişmeleri gerileteceğini düşünüyor.
Yapay zeka uzmanından Musk’a: kusura bakmayın fakat neyden bahsettiğinizi bilmiyorsunuz.
Bir bilirkişi arıyorsanız, robotikçi Rodney Brooks, bu konuda fena değildir. Kendisi, MIT Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zeka Laboratuvarı’nın kurucu direktörü ve iRobot ve Rethink Robotics’in kurucu ortağıdır. Kısaca, bu alandaki en iyilerden biri. Peki, o bu konuda ne düşünüyor?
TechChurch ile yaptığı kapsamlı bir röportajda Brooks, Zuckerberg gibi iyimserlerin tarafında olduğunu kati bir şekilde belirtti.
Yapay zekanın varoluşsal bir tehdit olduğunu söyleyen çok az insan var: Stephen Hawking, bu konuya ilişkin bir kitap yazmış olan astronom Royal Martin Rees, ve ortak noktaları şu ki, yapay zeka üzerinde çalışan insanlar değiller. Yapay zeka konusunda çalışanlar için ürün düzeyinde gerçekten çalışacak bir şey elde etmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz.
Elon da dahil olmak üzere insanların bu hatayı yapmalarının nedeni bu. Bir görevi çok iyi yapan birini gördüğümüzde, ilgili yeterliliğini anlıyoruz. Sanırım, aynı modelin makine öğrenimi için de geçerli olduğunu düşünüyorlar. Fakat böyle yapmamalılar. İnsanlar, DeepMind’ın AlphaGo’sunun Koreli şampiyonu yendiği ve ardından Çinli Go şampiyonunu yendiğini gördüklerinde, “Aman tanrım, bu makine çok akıllı, her şeyi yapabilir!” diye düşündüler. Fakat yaklaşık üç hafta önce Londra’da DeepMind’daydım ve bazı şeylerin kolayca çok ters gidebildiğini itiraf ettiler.
Brooks ayrıca, bu aşamada neyin yasaklanması gerektiğini tam olarak bilemeyeceğimizi söyleyerek Musk’ın yapay zeka konusunda erken düzenleme gerekliliği fikrine de karşı çıkıyor. Aslında, yapay zekanın düzenlendiğini görmek istediği tek form, otonom arabalar. Brooks’a göre, yakın ve çok gerçek pratik problemler bu alana ait. (Örneğin, 14 yaşındaki bir çocuk açıkça arızalı otonom bir arabayı kullanmalı mı?)
Siz yapay zekanın geleceği konusunda heyecanlı mısınız yoksa endişeli misiniz?