Netflix’in geleceği ile ilgili kesin olan 2 şey var: En büyük büyüme fırsatları Kuzey Amerika’nın dışında ve şirket, daha büyük kitlelere ulaşmanın yolunun orijinal içerikten geçtiğine inanıyor. Şirket geçtiğimiz günlerde 2016 yılının son çeyreğine ait gelir raporunu yayınladı. Gözler önüne serilen rakamlar bu iki trendi doğruluyor.
Şirket yılın dördüncü çeyreğinde yeni bir rekora imza atarak 7.04 milyon yeni kullanıcı kazandı. Bu rakam, bundan önceki sene aynı dönemde kazanmış olduğu 5.59 milyondan da daha fazla. Bu yeni üyelerin büyük bir kısmı uluslararası büyümeden geldi: Yeni kullanıcıların 5.12 milyonu uluslararası büyümeden geliyor. Geçen yılın aynı dönemine (4.çeyrek) göre yüzde 36 büyüyen toplam gelir ise 2.48 milyar dolar oldu.
Netflix hisseleri de bu zamana kadarki en yüksek değerine ulaşarak hisse başı 133 doları buldu. Bu da yatırımcıların, şu anki finansal görünümüne rağmen Netflix’in geleceği ile ilgili oldukça olumlu bakış açılarına sahip olduğu anlamına geliyor.
Geçtiğimiz yılın Ekim ayında Netflix, 2017 yılında 1.000 saatlik orijinal program üretme planı olduğunu açıklamıştı. 2016 yılında bu rakam 600’dü. Ekim 2016 tarihinde yayınlanan üçüncü çeyrek raporuna göre şirketin bu geliştirme için 2017 yılı içerisinde içeriğe 6 milyar dolar yatırım yapması gerekiyor. Bu da 2016 yılında bu alanda harcadığı miktarın neredeyse 1 milyar dolar fazlası. Netflix bu sene geçen yıla göre yüzde 60 daha fazla orijinal program üretiyor, ancak sadece yüzde 16 daha fazla harcama yapıyor. Bu noktada içeriğe daha fazla para harcayan tek televizyon ağı ESPN oluyor.
Stranger Things 2016 Arama Trendlerinde Birinci Sırada
Şirket bir nevi kendini tebrik ederek yatırımcı mektubunda şu sözlere yer verdi: “Netflix’te orijinal içerikli programları 2013 yılında başladık ve sadece 4 yıl içinde 2016 yılında global olarak aranan en iyi 10 diziden 5’i bizim dizilerimiz oldu. Buna birinci sırada gelen Stranger Things de dahil.”
Netflix rakiplerinin de bazı inovasyonlarını taklit etmesini bekliyor; tek seferde dizinin bir sezonunu yayınlamak gibi. “…Kısacası internet televizyon dünyası ortaya çıkıyor ve bu da ekran zamanı (screen time) kazanmaya çalışan Netflix için beraberinde fırsatları ve zorlukları (challenge) getiriyor.”