
Google bu hafta, yazılımının robotlarına birbirlerinden nasıl öğrenebildiğini gösteren, detaylı bir araştırma yayımladı. Bunu kanıtlamak için şirketin bilim adamları, robotik kolların laboratuvarı içinde dönüp duran bir videosunu bile paylaştı.
Google’ın robotik grubu, bu makineleri inşa ederek onları farklı üreticilere, depo yöneticilerine ve benzer birimleri satmayı amaçlıyordu. Ancak Google’ın ana firması Alphabet’in yöneticileri plana engel oldu; çünkü robotlar, CEO Larry Page’in her ürün çıkışı öncesi yaptığı standart bir test olan “diş fırçası testinde” başarısız oldu.
Karar, Google robotik biriminin, Alphabet’in araştırma laboratuvarı X’e taşınmasından hemen önce, 2015’in sonlarına doğru verildi. Proje üzerinde çalışan robotik uzmanlar, Google’ın bu önlemine karşı hissettikleri endişeyi dile getirdi. Bu endişeler, Google’ın kendi kendini sürebilen araba birimi gibi, teknik hünerleri olan ancak ürünlerini henüz dağıtmamış olan, temel internet işleri dışındaki birimlerinde de yankı buldu.
Daha önce Google’ın robotik birimini yöneten, Toyota Araştırma Enstitüsü CTO’su James Kuffner, robotik kol ile ilgili şunları söyledi: “Henüz bir prototipti, ancak çok fazla avantajı vardı. Takım gerçekten çok çalıştı. Eğer bana kalsaydı, Ben ürünü dağıtıma çıkartırdım. Ancak bu, benim kararım değildi.”
Google sözcüsü Jason Freidenfelds ise makineleri satmaya dair planlarının olmadığını belirtti. “Kolları, makinelerin öğrenme yetilerinin robotları nasıl daha koordine hale getirebileceği üzerinde çalışmalar yapabilmek adına kullanıyoruz. Bu, fazlasıyla vaat veren bir araştırma alanı, ancak henüz erken aşamalarında.” Alphabet X’in sözcülerinden Courtney Hohne ise yorumda bulunmayı reddetti.
Google, her biri 5 kilo kaldırma kapasitesine sahip toplamda 50 robotik kol geliştirdi. Kollar, Google’ın 2013 yılında bünyesine kattığı Meka Robotics tarafından geliştirildi. Robotik bölümündeki yetkililer, makineleri oldukça düşük bir fiyata piyasaya sürme konusunda ısrar ederek, küçük ama büyümekte olan bu pazara girmek isteyen diğer şirketler için fiyatları kırmış oldular.
Bu şirketlerden bir tanesi, 2015 yılında Teradyne Inc. tarafından 285 milyon dolara satın alınan Universal Robots oldu. Şirketin geliştirdiği modeller 20.000 dolardan daha yüksek fiyata satılıyor.
Piyasaya sürülmeyen kollar, Google’ın dümensiz robotik birimindeki sorunları işaret eden pürüzlerden yalnızca bir tanesi. Eski Android yöneticisi Andy Rubin sayesinde 2013 yılında bir dizi startup şirketin bünyesine dahil olmuştu. Rubin, 2014 yılında şirketten ayrıldı ve Google, robotik takımını canlandırmak amacı ile X’e kaydırdı. Bu yılın başlarında Google, içeride çıkan gerginliklerin hemen akabinde bu gruplardan en büyüğü olan Boston Dynamics’i satmaya yeltendi. Bu birim, henüz satılmış değil.
Marka Koruması
Yine de Google’ın ‘olmamış’ ürünlerini piyasaya sürme konusundaki tereddütü, deneysel departmanların çok daha ötesine gidiyor. Google çalışanları, çoğu zaman riskli olan ancak başarılı olursa büyük etki yaratabilecek atılımlarda bulunmaya teşvik ediliyor. Bu, bazı durumlarda küçük ancak pratik olan ürün ve hizmetlerin rafa kaldırılmasına ya da yıllarca araştırma projesi olarak kalmasına sebep olabiliyor.
Kuffner, Google’ın bu yaklaşımını, bundan iki yıl önce ses kontrollü hoparlör Echo’yu satışa çıkartan Amazon’un yaklaşımı ile kıyaslıyor. “Ürün ilk çıktığında acınası haldeydi. Hiç güvenilir değildi. Ancak yine de dağıtıma çıkarttılar. Ürünün tüketici geri bildirimi almasına izin verdiler ve onu hızlıca iyileştirdiler. Şimdilerde ise milyonlarca hoparlör satıyorlar.”
Geçtiğimiz Salı günü Google da Amazon’un Echo cihazına benzer çalışan, kablosuz bir hoparlör piyasaya sürdü.
Tabii ki Google bir ürünü piyasaya sürmeye karar verdiğinde, dünyanın en değerlileri arasında sayılan markasını da korumak zorunda.
Daha Zengin Repertuvar
Her ne kadar Alphabet robotik kolların dağıtımından vazgeçmiş olsa da kollardan umudunu tamamen kesmiş değil. Farklı Alphabet birimlerinin ortak çalışması sonucunda elde edilen araştırma raporları, robotik teknolojide uygulanan “kollektif öğrenme” adında çığır açan bir teknikten bahsediyor. Örneğin, Google’ın algoritmaları üzerinde kollara belli bir türden kapıyı açabilmek öğretildiğinde, kollar bu aksiyonu replika ederek daha önce karşılaşmadıkları kapıları da açabilecek hale geliyorlar.
Araştırma durumu şu şekilde özetliyor: “Robotlar tarafından öğrenilen beceriler, baktığınız zaman oldukça basit: Objeleri itmek ve kapıları açmak. Ancak böyle becerileri kollektif öğrenme yoluyla daha hızlı ve daha etkili bir şekilde öğrenerek robotlar, gelecekte daha zengin bir davranış repertuvarı geliştirerek, günlük yaşantımızda bize destek olacak seviyeye gelebilir.”