Fintechler Finansal Katılımın Artmasında Rol Oynuyorlar

Dünya Bankası’na göre dünya üzerindeki banka kullanmayan kişi sayısı 2 milyar. Ancak finansal teknolojilerle girişimciler, insanların tasarruf etme, iş kurma ve borç alma hizmetlerine erişimlerini demokratikleştiriyorlar. Bu yolda pek çok startup, finans fikrini yeniden tanımlayıp yayıyorlar. Mevcut ve yenilikçi teknolojilerle, daha kapsayıcı olmasını sağlıyorlar.

Bu değişim, mobil telefonların ve internetin demoktratikleşmesi; sosyal ağlar, kişiden-kişiye borçlanma ve ‘crowdfunding’ imkanlarının artması ve Bitcoin gibi regüle edilmeyen para birimi kullanımının yaygınlaşması ile ileri taşınıyor.

Mobil telefonlar yaygınlaştıkça, ekonomik durumu kötü olan kullanıcılar, finansal kredibilitelerini kanıtlamak için yeni bir yöntem ile donatılmış oldular. Kenyalı M-Pesa, teknolojiyi finansal katılımı sağlamak adına kullanan şirketler arasındaki belki en başarılısı sayılır. Mobil bankacılık altyapısı kullanıcıların mobil telefonları ile para transferi yapabilmesini ve para çekebilmesini sağlıyor. Ancak bu altyapı ile küçük işletmeler için borç edinmek halen zorlu bir konu. İşte Greenshoe tam da bu nedenle M-Pesa ile entegre olan ve kredi notunu ölçmek için mobil telefon verisini kullanan bir uygulama geliştirdi. Bir kullanıcının kaç kez veri iletimini kullandığı ve kullandığı veri iletim miktarı, gelir döngüsü ve kaç para kazandıkları ile ilgili pek çok şey söyler. Greenshoe bu bilgiye dayanarak kullanıcı için maksimum borç miktarını belirliyor.

Bir başka alternatif kredi notunu belirleme yöntemi ise sosyal medya içinden çıkıyor. Facebook ve benzeri platformlar günlük hayatımızın içine daha da fazla entegre oldukça, insanlar bu şirketlere pek çok kişisel bilgiyi gönderir oluyorlar. Gizlilik ile ilgili endişeler bulunmasını bir tarafa koyarsak, bu verinin fayda sağlayabilecek şekilde kullanılabileceğini söyleyebiliriz. Filipinler’deki Lenddo, müşterilerinin kredi notunu hesaplarken, sosyal ağ aktivitelerini kullanan bir şirket. Benzer şekilde Happy Mango, müşterilerine daha doğru bir kredi notu vermek için onların sosyal ağ paylaşımlarını analiz ediyor ve iş geçmişlerini kullanıyor. Vouch adlı bir başka startup, kullanıcının arkadaşlar veya ailesinden küçük ölçekli finansal garanti topluyor (kişi başı 25$) ve böylelikle sosyal medyayı ‘crowdsourcing’ için kullanmış oluyor.

Benzer şekilde kişiden kişiye (peer-to-peer) borçlanma, kabul gören ve kararlı bir finansal destek kazanma yöntemi haline geldi. BBVA’nın Open Talent Yarışması’nın geçen yılki finalistlerinden olan Wayniloans’a benzer startuplar, kullanıcıların birbilerine Bitcoin kullanarak borç verebilmelerini sağlıyorlar. Aflore, 2015 yılından bir başka finalist. Bu şirket, çevrede tanınan ve güvenilen ama resmi/sertifikalı olmayan finansal danışman ağı sağlayarak, insanların banka kullanmadan kişiler arası borç vermeyi sağlamaya odaklanmış durumda… Bugün pek çok genç insan için emlak pazarı erişilemez bir durumda. Özellikle de öğrenim kredisi yükü onları baskılıyorsa…Ancak Landed adlı startup, kullanıcıların komşularına, patronlarına ve iş arkadaşlarına, evden belli bir pay vererek ilk kez ev satın alacaklara fon sağlıyor. BBVA’nın bir başka finalisti olan WeFinance, borç almak isteyenlerin kendilerini ve ihtiyaçlarını tanımladıkları borç listeleri oluşturmasına imkan tanıyor.

BBVA’nın bu seneki Open Talent Etkinliği için başvurular alınmaya başladı. Detaylı bilgi alabilirsiniz.

Etiketler